Kabuk Adam
Aslı ErdoğanKabuk Adam Gönderileri
Kabuk Adam kitaplarını, Kabuk Adam sözleri ve alıntılarını, Kabuk Adam yazarlarını, Kabuk Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.pov: you're jake gyllenhaal
Dürüst olduğumu sanıyordum ama aslında düpedüz kaba ve acımasızdım. Onun bir orkide gibi eşsiz ve zarif duyarlılığını, keskin, soğuk bir orakla biçiyordum. Sevilmeye her şeyden çok gereksinimim varken, bana karşılık istenmeden sunulan bu umulmadık sevgiyi reddediyordum. Ele geçirdiğim her şey için savaşmış, yıpranmış, didinmiştim; hayatın bu sürpriz armağanının değerini bilemeyecek denli katılaşmıştım. Yüreğim nasır bağlamıştı.
Sayfa 58Kitabı okudu
Hayata dair
Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı ilk fırsatta katlederiz. Sonra da ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.
Sayfa 138 - EverestKitabı okudu
Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özelliklede mutluluğu hatırlamak kadar.
Bazen insana hiçbirsey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar.
Hepimiz okyanusun sonsuzluğunda kaybolmuş yapayalnız adacıklardık; sınırlarımızı aşıp bir başkasına dokunabilmemiz, bir yanılsamaydı yalnızca.
Sayfa 129
Sadece benimdi,
zincirlerinden boşalmış bir at gibi koşan
beyaz okyanus ,
ve o kum tepeciklerine gömdüm, altın anahtarını yalnızlığımın.
Sayfa 78
Biz daha altına girecek bir yer bulamadan, başladığı gibi ansızın kesiliverdi yağmur. Gökyüzünün öfkesi bir çocuğunki kadar kısa ve oyuncuydu.
Sayfa 71
Dürüst olduğumu sanıyordum ama aslında düpedüz kaba ve acımasızdım . Onun bir orkide gibi eşsiz ve zarif duyarlılığını , keskin , soğuk bir orakla biçiyordum. Sevilmeye her şeyden çok gereksinimim varken , bana karşılık istenmeden sunulan bu umulmadık sevgiyi reddediyordum. Ele geçirdiğim her şey için savaşmış, yıpranmış, didinmiştim; hayatın bu sürpriz armağanının değerini bilemeyecek denli katılaşmıştım. Yüreğim nasır bağlamıştı.
Sayfa 69
Karayipler’in kan ve suç ormanında , kara bir çocuk olarak doğmuştu, yazgısını belirleyen kara derisiyle, gettoda , tek başına büyümüştü. Yoksuldu, eğitimsizdi, siyahtı , beyaz adamın bitmez tükenmez hırsının ve sözde uygarlığının bir kurbanıydı… Öfkesinin ve acısının boyutlarını, ruhunda açılmış derin çatlakları nasıl kavrayabilirdim ki ?
Sayfa 61