Bizim beklediğimiz hayatla, bizi bekleyen hayat arasındaki makas sürekli açılıyor.
Dün beklentilerinden vazgeçmeyi düşünmeyenler bugün, beklentilerinin
gerçekleşme oranının düştüğünün farkında! Bugünkü beklentilerin yarın
düşeceği de bir gerçek. O halde, beklentilerimizi değil, bizi bekleyen
süreci konuşmak zorundayız. Bunu konuşmadan "bizden beklenen” de ortaya
çıkmayacaktır.
Bizi bekleyen süreç, düzensizlik içinde bir düzen barındırıyor. "Bireyleri birbirinden
mesafeli tutarak yönetme” esasına dayanan bu "kaotik” süreci ise, iletişimdeki
samimiyet sonlandırabilir. İste "bizden beklenen”ler bu iletişim ve bu iletişimdeki
katma değer adına yapacaklarımızdır. Yapacaklarımızı bilmek kadar öncelik
sırasını da bilmemiz gerekiyor.