Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Objektif 5

Kadın, Aşk, Aile

Peyami Safa

En Eski Kadın, Aşk, Aile Gönderileri

En Eski Kadın, Aşk, Aile kitaplarını, en eski Kadın, Aşk, Aile sözleri ve alıntılarını, en eski Kadın, Aşk, Aile yazarlarını, en eski Kadın, Aşk, Aile yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görülmeye başlanıldı bile...
Birbirinin aynı olmak eksiklerde de beraber olmak değil midir ? Eğer erkek ve kadın, bir çift göz gibi, birbirlerinin tıpatıp aynı olsalardı, tam bir görüş birliği içinde tek varlık haline gelecekler ve kurtulmaya çabaladıkları yalnızlığın, dibine çökeceklerdi. Sevgililerini kendilerinin aynadaki akisleri gibi, lüzumsuz göreceklerdi.
Sayfa 20
Anne eli değmiş gibi...
Kadınsız ve otomatik evin aile müessesini yıkacağını inananlar, ışığı yakan bir kadın elinin ışığa katacağı sevgi aydınlığını, suyu ısıtan o kadın elinin o suya katacağı şefkat sıcaklığını, pencereleri açan bir kadın elinin odaya giren rüzgara katacağı şifa ve teselli havasını inkar edenlerdir. Lindbergin suni kalp yapmak iddiasıyla evin içinde zevce yerine makinayı veya robotu getirmek hülyası arasında hiç fark yoktur. Makinanın ne olduğunu anladığından şüphe ettiğim Amerikalı tayyareci ile insan kalbinin ne olduğunu anlamadığına hükmedeceğin gelen Fransız romancısı, tekniğin haddini bilmemekte birbirilerinden aşağı kalmıyorlar.
Sayfa 21
Reklam
Kadın ruhu alterosantrik’tir; heyecanlarını kendinde değil, sevdiklerinde arar. Bu, kendini başkalarına, sevdiklerine dağıtan cömert bir ruhtur. Cömert ve fedakar. Sevdikçe, hürriyetten başlayıp en kuvvetli arzularını feda eder; feda ettikçe sever. Kadın ruhu, beden yapısına sımsıkı bağlıdır ve bütün bu alterosantrik oluşunun kökü de, kadının ana oluşundandır. Daha çocuğu karnında iken ölüme kadar her fedakarlığı seve seve kabul etmeye hazırlanan kadının ruh yapısı, beden yapısına muvazi olarak, akıl ve fedakarlık üzerine kuruludur.
Sayfa 48
İnsanın şerefi hürriyetindedir. Kendi arzusuyla değil, zorla namuslu kalan kadının ne aşkına, ne de faziletine inanılabilir. Kıskançların bu çok basit hakikati anlamamaları, kadınlara güvenmemelerinden ziyade kendilerine güvenmedikleri içindir. Sevdiklerine ve sevilebileceklerine inanmazlar.
Mükemmellik özleyenlerin kendi kendilerinden şüphe etmeleri tabiidir; fakat bu şüpheyi iptidai bir kıskançlık derecesine vardırdıkları gün, içine düştükleri ölçü hatasının cezasını çekerler. Bu cezaların en hafifi kıskançlığın ıstırapları, en ağırı da insanın korktuğuna uğramasıdır.
Kadının erkekle bir olacağını iddia edenler de, bir olmayacağını iddia edenler kadar hata içindedirler. Bütün memleketlere, bütün sınıflara, bütün fertlere şâmil bir prensibe takılıp kalmak, meseleyi zaman, mekân, tarih seyri ve coğrafya şartlarından tamamiyle tecrit edip akıl plânında kurutan bir dogmatizme saplanmak olur.
Reklam
Vücut ve ruh ne olursa olsun, ancak açık ve samimi hâlinde, bütün kusurlarıyla sevildiği zaman gerçekten seviliyor demektir.
Aşkın tam bir tarifi yapılamaz. Şiir için de böyledir. Yapılmış ve yapılacak tariflerden her biri, denizden alınmış bir kova suya benzer.
Sayfa 108Kitabı okudu
Aşkı besleyen, sevgilinin kendisi değil, daima hayâlidir. Çünkü hayâl hakikatten daima daha güzeldir. İşte sevdalının farkında olmadığı hakikat: Sevgilinin hayâli daima sevgilinin kendisinden farklı ve sevgilinin kendisinden üstündür.
Sayfa 109Kitabı okudu
Gerçek aşkta sevgili vefâsız olamaz; çünkü vefâsız bir sevgili ile vefâlı âşıkı arasında gerçek bir aşkın doğması için lâzım gelen esaslı şartlar eksiktir: Karşılıklı samimiyet, karşılıklı hürmet ve karşılıklı hürriyet yoktur.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Menfaat ve zevk iştirakinde herkes birbirini dost zanneder. Burada alelâde arkadaşlıktan fazla bir alâka yoktur. Büyük bir fedakârlık imtihanı baş gösterince, birbirini dost zannedenlerin hemen bozuştukları görülür. Arkadaşlıkta en ziyade menfaatler ve zevkler, dostlukta en ziyade felâketler ve kederler müşterektir.
Sayfa 126Kitabı okudu
803 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.