Kadın ve Sosyalizm sözleri ve alıntılarını, Kadın ve Sosyalizm kitap alıntılarını, Kadın ve Sosyalizm en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadının da güce, cesarete ve kararlılığa sahip olması gerektiği, kafirlik olarak, "kadınlığa yakışmaz" olarak görülür, oysa bu tür özelliklerle kadının kendisini birçok kötülük ve aksilikten koruyabileceğini kimse reddedemez.
Milyonlarca kadının; ev sahibesi, çocuk doğurucu ve çocuk eğiticisi olarak kendilerine ayrılmış "doğa mesleğini" hiç de yerine getirecek olmadıklarını, evliliğin onlar için bir boyunduruk ve kölelik haline geldiği ve yaşamlarını sefalet ve yoksulluk içinde sürdürmek zorunda oldukları için, milyonlarcasının bu meslekte başarısız olduklarını göremiyorlar.
Suçlar, toplumun sosyal durumuyla yakın ilişkidedir, ancak toplum bunu kabul etmek istemez. Kendisini suçlayan koşulları kabullenmemek için deve kuşu gibi kafasını kuma gömer ve suçun yalnızca işçilerin "tembelliği"nde ve keyif düşkünlüğü"nde ve "dini inancın" yetersizliğinde olduğu yalanıyla kendisini kandırır. Bu kendi kendini kandırmanın en kötü, veya riyakarlığın en iğrenç türüdür. Toplumsal durum çoğunluk için ne kadar elverişsizse, suçlar o kadar çok ve ağırdır. Varolma mücadelesi en sert ve zorba görünümünü alır, Toplumsal bağlar gevşer ve insan insanlara düşman olur.
Çeşitli bakış açılarına sahip adamlar, bilimsel araştırmaları temelinde böylece aynı sonuca varıyorlar. Kadının tam eşitliği ve erkekle aynı konuma gelmesi, uygarlık gelişimimizin hedeflerinden biridir, bunun gerçekleşmesini yeryüzünde hiçbir güç engelleyemez.
1894 sonbaharında Krems'de (Aşağı Avusturya), doğumdan sekiz gün sonra Viyana'daki doğumevinden çocuğuyla birlikte parasız sokağa bırakılan ve çaresizlik içinde çocuğunu öldüren genç bir kız, jürili ağır ceza mahkemesi tarafından "asılarak ölüm cezasına" çarptırıldı. Baba olacak alçak hakkında hiçbir şey duyulmadı.
Eski Yahudi görüşüne göre kadın cemaate dahil değildir, o, dini ve siyasi bakımdan bir sıfırdır. On erkek bir araya geldiğinde, beraber ibadet yapabilirler. Sayıları ne kadar olursa olsun kadınlar bunu yapamaz.
Erkek egemenliğiyle kadınlar, kamu kurumlarında da konumlarını yitirdiler, kurul toplantılarından ve her türlü yönetici etkinlikten dışlandılar. Erkek kadını, kendisinin [erkeğin -ÇN] kabullenmediği evlilik sadakatine zorlar; kadın sadakate uymadığında, yeni yurttaşın başına gelebilecek en ağır hile yapılmış olur; erkeğin evine, mülkiyetinin mirasçısı olarak yabancı çocuklar getirilmiş olur, bu nedenle eski halkların tümünde, kadın tarafından evliliğe sadakatsizlik, ölüm ya da kölelikle cezalandırılırdı.