Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kalbimi Vatanıma Gömün

Dee Brown

Kalbimi Vatanıma Gömün Gönderileri

Kalbimi Vatanıma Gömün kitaplarını, Kalbimi Vatanıma Gömün sözleri ve alıntılarını, Kalbimi Vatanıma Gömün yazarlarını, Kalbimi Vatanıma Gömün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Omuzu Kalabalık Reis'in gözünde, mahpuslar, ağız ve gövdeden ibarettile" Bu altı bin ağız yemek yemeli, bu altı bin gövde giyinmelidir. Bize kırlarla ve madenlerle kaplı ne kadar görkemli bir ülke bıraktıklarını düşündüğümüzde, hele bu ülkenin paha biçilemeyecek kadar değerli olduğunu göz önüne aldığımızda, onlara verilecek olan bu az miktarda para atalarından kalma topraklarının yanında gülünç kalmaktadır. "
E yayınlarıKitabı okuyor
"Kızılderilileri uzaklaştıracak ve madenlere gidip gelenlerle orada çalışacakları koruyacak sayıda askere gerek var... Gerçekten de Tanrının sevgili kuluymuşuz... Burada ayaklarımızın dibinde kum Gibi altın kaynıyor bize yalnız toplaması kalıyor. "
E yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Beyazlar bize birçok söz verdiler,hatırlayamadığım kadar çok :bir teki dışında hiç birini tutmadılar. Toprağımızı alacaklarını söylediler ve aldılar. KIRMIZI BULUT
E yayınlarıKitabı okuyor
Güzel sözlerle halkımın sağlığını geri veremezsiniz, onları ölmekten kurtaramazsınız. Güzel sözlerinizle halkıma barış içinde yaşayacağı bir yurt veremezsiniz.
Durmadan konuşuyorsunuz, ama bir şey yaptığınız yok. Elle tutulur bir şeyler yapılmadıkça güzel sözlerin etkisi uzun sürmez. Sözler ölüleri geri getirmez. Şimdi beyazların üşüştüğü yurdumun bedelini sözlerle ödeyemezsiniz.
464 syf.
·
Puan vermedi
Beyazlar her zaman Kızılderilileri kendi hayat tarzlarını terketmeye ve beyazlar gibi yaşamaya zorluyorlar. Yani rençberlik yapmalarını sabahtan akşama kadar çalışmalarını istiyorlardı. Nr var ki Kızılderililer hem bunu nasıl yapacaklarını bilmiyor hem de zaten yapmak istemiyorlard... Eğer Kızılderililer beyazları kendileri gibi yaşamaya zorlamış olsalardı bu kez beyazlar karşı koyacaktı.bir çok kızılderilinin yaptığı da bundan başka bir şey değildir..
Kalbimi Vatanıma Gömün
Kalbimi Vatanıma GömünDee Brown · E Yayınları · 2008106 okunma
Reklam
İnsanlar aç oldukları zaman kimseden medet ummaz, kendi işlerini kendi görürler.
Sayfa 52
Bosque'a gitmeyeceğim. Asla terk etmeyeceğim yurdumu; bu, öldürüleceğim demek olsa bile.
Sayfa 36
Samoset bu toprakların Yüce Ruh'dan geldiğini, gökyüzü kadar uçsuz bucaksız olduğunu ve hiçbir insana ait olmadığını biliyordu. Ama gene de, kendi tuhaf töreleri uyarınca bu yabancıları hoşnut etmek için toprağın aktarılması ile ilgili bir tören düzenledi ve onlar için bir kağıt doldurdu. Bu, Kızılderili topraklarının İngiliz kolonicilerine verilişine ilişkin ilk yazılı antlaşmaydı.
Sayfa 21
Reklam
Kızıl bulut "Biz barışı korumak istiyoruz," dedi onlara. "Bize yardım edecek misiniz? 1868 yılında ellerinde birtakım kâğıtlarla birtakım adamlar çıkageldiler. Kâğıtlarda yazılı olanları okuyamıyorduk, onlar da bize işin doğrusunu söylemeye yanaşmadılar. Antlaşmanın kalelerin terkedileceği ve bizim de çarpışmalara son vereceğimiz temeli üzerine kurulduğunu sandık. Oysa bizi ticaret için Missouri'ye göndermek istiyorlardı. Bizse Missouri'ye gitmek istemiyor, tacirlerin bulunduğumuz yere gelmelerini istiyorduk. Washington'a vardığımda, Büyük Baba bana antlaşmanın maddelerini açıkladı ve çevirmenlerin beni aldatmış olduğunu kanıtladı. Benim tek istediğim, dürüstlük ve doğruluk. Doğru ve dürüst olanı Büyük Baba'dan elde etmeye çalıştım. Ama bütünüyle başarılı olamadım."
Sayfa 199Kitabı okudu
Yüce Ruh beni bu topraklarda büyüttü, dolayısıyla bu topraklar benimdir. Beyaz adamsa büyük suların ötesinde doğdu büyüdü, dolayısıyla onun toprakları da oralardır. Denizi aştıklarından bu yana, onlara yer verdim. Şimdi her yanım beyaz dolu. Bana çok küçük bir toprak parçası kaldı.
Sayfa 112Kitabı okudu
1858'deki altına hücum sırasında binlerce beyaz madenci sarı madeni bulup çıkarmak için Kızılderili topraklarına akın etmişti. Madenciler çeşitli yerlerde küçük tahta kulübeler yapmışlardı. 1859'da ise Denver City adını verdikleri büyük bir köy kurdular. Beyazların bu çalışmaları hoşuna giden bir Arapaho reisi, Küçük Kuzgun, bir gün Denver'e gitti; orada sigara içmesini, eti çatal bıçakla yemesini öğrendi. Madencilere altın buldukları için çok sevindiğini söyledi, ama o toprakların Kızılderililerin malı olduğunu hatırlatmaktan da geri kalmadı, kendilerine yetecek kadar sarı maden bulduktan sonra oradan ayrılacaklarını umduğunu bildirdi. Ne var ki, orada madencilerin kalması bir yana, daha binlercesi geldi. Bir zamanlar yaban sığırlarıyla dolup taşan Platte Vadisi, çiftlikler kuran ve Laramie antlaşmasıyla Güneyli Cheyenne'lere ve Arapaho'lara ayrılan topraklarda hak iddia etmeye başlayan yerleşmecilerden geçilmez oldu. Antlaşmanın imzalanmasından yalnızca on yıl sonra Washington'daki Yüce Meclis Colorado Bölgesi'ni kurdu; Büyük Baba bir vali gönderdi; politikacılar Kızılderililerden toprak koparmak için dalavereler çevirmeye başladılar.
Kitabı okurken altını çizdiğim satırları o an paylaşmak aklıma gelmediği için ilerleyen zamanlarda ara ara paylaşacağım.. -Manuelito bocalıyordu. Kadınlarla çocukların hayatını kurtarmak için teslim olacağını söyledi, sonra da sürülerini düzene koymak için kendisine üç aylık bir süre tanımalarını istedi. En sonunda açıkça yurdunu terkedemeyeceğini bildirdi." "Tanrım ve anam Batı'da yaşarlar, onlardan ayrılmayacağım. Üç ırmağı, Grande, San Juan ve Colorado'yu hiçbir zaman aşmamamız gerekir; bu, halkımın bir geleneğidir. Chuska Dağları'nı da terkedemem. Orada doğdum. orada kalacağım. Kaybedecek bir canım var, onu da diledikleri zaman gelip alabilirler, ama ne olursa olsun yurdumu terketmeyeceğim. Amerikalılara ya da Meksikalılara karşı hiçbir zaman yanlış bir davranışta bulunmadım. Hiçbir zaman soygunculuk yapmadım. Öldürülürsem; dökülen, bir suçsuzun kanı olacaktır." Herrero da ona şöyle dedi: "Ben senin için elimden geleni yaptım, verebileceğim en iyi öğüdü verdim sana; seni şimdiden ölmüş bilerek yanından ayrılıyorum."-
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.