Kalbimin Efendisi - Peygamberimizin Mekke Dönemi Sözleri ve Alıntıları
Kalbimin Efendisi - Peygamberimizin Mekke Dönemi sözleri ve alıntılarını, Kalbimin Efendisi - Peygamberimizin Mekke Dönemi kitap alıntılarını, Kalbimin Efendisi - Peygamberimizin Mekke Dönemi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yaratan Rabbinin adıyla oku!
O , insanı bir kan pıhtısından yarattı.
Oku ! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
O Rab ki, kalemle yazmayı öğretti.
İnsana , bilmediği şeyleri belletti.(Alak süresi Ayet 1_5)
"Dostluğu ve yardımı itibarıyla kendisine en çok minnettar olduğum insan, Ebu Bekir'dir. Rabbimden başka bir dost edinecek olsaydım, Ebu Bekir'i dost edinirdim."
"Sizi yaratan var, O'na iman edin.Başıboş değilsiniz.Bir vazifeniz var. Ölümsüz değilsiniz. Sizi bekleyen ebedi bir hayat var. Ona hazırlanın. Ebedi hayatta hesabınızın görüleceği büyük bir mahkeme var. Cennet var , cehennem var. Gurura kapılıp sizi yaratan Rabbinizi unutmayın."
"Sabah akşam Rabbinin rızasını dileyerek O'na yalvaranlarla beraber sen de sabret. Dünya hayatının güzelliklerini isteyerek gözlerini o kimselerden ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz ve işinde aşırı giderek hevesine uyan kimseye uyma."
(Kehf Suresi; ayet 28)
"Sizi yaratan var, O'na iman edin. Başboş değilsiniz. Bir vazifeniz var. Ölümsüz değilsiniz. Sizi bekleyen ebedi bir hayat var. Ona hazırlanın. Ebedi hayatta hesabınızın görüleceği büyük bir mahkeme var. Cennet var, Cehennem var. Gurura kapılıp sizi yaratan Rabbinizi unutmayın." (Sav)
"Sakin ol Hamza!" dediler. "Nedir bu öfke böyle? Yüzlerine sert bir bakış fırlatarak:
"Benim ki öfke değil, haksızlığa isyandır." dedi. "Of. kesinin esiri olmuş biri varsa o da Ebu Cehil ve onun yandaşlarıdır. Benim hesabım onunladır, sizinle değil."
Ebu Cehil suskun duruyordu. Hamza hepsine keskin bir bakış attıktan sonra kükredi:
"İşte buradan haykırıyorum. Herkes duysun ve bilsin ki, ben de artık Muhammed'in dinindeyim. Bundan böyle O'nun yanında olacağım. Ey Ebu Cehil! Yüreğin yetiyorsa engel ol bana!"
"Allah'a yemin ederim ki! Uykuya daldığınız gibi bir gün öleceksiniz. Uykudan uyanır gibi de diriltileceksiniz ve bütün yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz. İyiliklerinizin karşılığında iyilik, kötülüklerinizin karşılığında ceza göreceksiniz..."(Sav.)
Orada ibadet edecek ve Kainat Kitabı'nı okuyup düşünecekti. Kendini bildi bileli hep düşünürdü zaten. Bu kadar büyük ve mükemmel kainat niçin yaratılmıştı? Canlı varlıklar arasında en güzeli ve en seçkini olan insanın yaratılış gayesi neydi? Canlı cansız tüm varlıklar insanın dünyasını şenlendirmek ve ona hizmet için yaratılmıştı. Demek ki Yüce Allah, insana değer veriyor ve onu seviyordu. Öyleyse insanın da kendisini yaratıcısına sevdirmesi gerekmez miydi? Ama bunu nasıl yapmalıydı? Sürekli bunları düşünür dururdu...
"Amca!" dedi. "Vallahi güneşi sağ elime, ayı da sol elime verecek olsalar dahi, dinimi anlatmaktan asla vazgeçmem. Ya ben bu uğurda ölürüm, ya da Allah beni galip kılar."
"Putlar, evet putlar. Ben de tapıyorum onlara. Ama doğrusu şimdiye kadar onlardan pek fayda görmedim."
"Ne diyorsun sen Hamza delirdin mi?" diye diklendi Ebu Cehil. "Putların hepimize faydası var. Orıları ziyarete binlerce insan geliyor her yıl Mekke'ye. Şehrin ticaretini dolayı of Varışmıyorlar. Kumar oynuyor, içki içiyor, zina ediyorum, canlandırıyorlar. Onlar yüzünden bir hayli para kazanıyorum. Doğru değil mi Hamza? Üstelik yalan söylüyorum, ilişmiyorlar. Gönlümce yaşıyorum, engel olmuyorlar. Ya göstete Muhammed? Hepsini yasaklıyor. Bunlar olmadan yaşayamam ben!"
"Hımmm... Anladım şimdi. Demek putlara sana menfaat sağladıkları için tapıyor ve saygı gösteriyorsun. Putlarına tapmaya devam et sen. Ama bir daha Muhammed'e sataştığını duyarsam..."