Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaldığımız Yer

Behçet Çelik

Sayfa Sayısına Göre Kaldığımız Yer Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Kaldığımız Yer sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kaldığımız Yer kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bildiğim yanıldığıma yetmiyor epeydir."
“Bir şeyler yapmalıyız,” derdi, “böyle gitmemeli, bir şeyler yapmalıyız, bir müdahalemiz olmalı bize dayatılan hayata.”
Sayfa 19 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Savaş mavaş değil dostum, apaçık yeryüzünden silmeye azmetmişler. Dertleri de din falan değil, hâkimiyet, güç kazanmak... Güç işte Allah’ın belası güç! Bir gün nasılsa durulur ortalık, sakinleşir. Ölenler öldükleriyle kalır, o âna kadar ne elde etmişlerse; stratejik konum, mal mülk, zenginlik, liderlik... Onların üzerinden geleceklerini bina ederler.”
Sayfa 22 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Emin'i böyle öfkeli gördüğünü hatırlamıyor. Daha okul yıllarında onun halini tavrını olgun bulurdu. Yaşlandıkça öfkesinin artmış olması şaşırtıcı Sedat için; kendindeki öfkeyse yıllar geçtikçe eriyip yılışık, yapış yapış bir iç sıkıntısına dönüştü. Başkalarını öfkelendiren şeyler onu canından bezdirir - gelmeyen otobüs, saygısız öğrenci, avans vermeyen dershane yöneticisi, yanındaki kadına bağıran adam, devlet dairesinde işlerin ters gitmesi. Canı sıkılır sadece, yok olmak ister, o ânı yaşamamış olmak, zamanı geri sarmak - nereye kadar, onu bilemez. Sonradan sıkıntısı geçer gibi olduğunda, kendisini takdir eder çokları gibi öfkeyle dolup taşımadığı için, onlardan üstün görür hatta. Hoşuna giden tek beceriksizliği budur belki de; öfkelenmemek. Kızgınlıktan alınlarındaki damarları ileri fırlamış, sözleri ağızlarından hınçla, tükürük saçarak fışkıran insanlardan uzak durur; gözlerindeki hıncın, sıkılı yumrukların bukaşmasından korkar, çekinir."
Sayfa 22
"Öfkeyi değilse de karanlığı iyi bilir Sedat; bu ışık dolu şehirde yıllar koskocaman bir loşluğun içinde geçti, sadece bezdi, giderek yıldı ve soldu - hiçbir zaman öyle parlak da olmadığından solduğunu kimse bilmedi, anlamadı. Kerim parlaktı mesela, herkes nasıl solduğunu konuşuyor günlerdir. Hep solan birilerinden söz edilir zaten ailede; yasları tutulur, acınır, adları geçince gözler dalar, parlak zamanlar şimşek hızıyla hatırlanır, solgun hal baki kalır."
Sayfa 23
Gövdesiyle dalları kurumuş kan rengi, güdük yaprakları açarken solmuş, irice bir ağacın içeriden çürümesi - cılız gövdesi bile lanetli. Belli ki toprak istememiş ağacı, beslememiş; belki de besleyecek bir şey kalmamış toprakta.
Reklam
...hiçbir zaman öyle parlak da olmadığından solduğunu kimse bilmedi, anlamadı.
"Ortalama insan ömründen bir çeyrek uzun." "Ne ortalaması Allah aşkına Sedat ?" dedi Emin, "Ne ortalaması?" "Ömürleri ellerinden alınan çocukları hesaba katıyor mu ortalamalardan söz eden ukalalar?"
Hiçbirşey Olmamış Gibi
Sevinç gibi birşey var gözlerinde, halini hatrını soranları gülümseyerek yanıtlıyor, elinde çevirdiği şarap kadehi tüy bir kalemi andırıyor parmaklarının arasında.
Sayfa 30 - CanKitabı okudu
127 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.