Kalemden Kaleme Günyüzü Mektupları

Emine Azboz

Öne Çıkan Kalemden Kaleme Günyüzü Mektupları Gönderileri

Öne Çıkan Kalemden Kaleme Günyüzü Mektupları kitaplarını, öne çıkan Kalemden Kaleme Günyüzü Mektupları sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kalemden Kaleme Günyüzü Mektupları yazarlarını, öne çıkan Kalemden Kaleme Günyüzü Mektupları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevgili Sırri Hanım, hakkı­nızdaki söylenti özel yaşamınız olsa da, tarihe mal olmuş birinin yaşamını bizim "Amazon Kızlar" çok merak edi­yor sonuçta. Hepsi de kendi yazarının ilginç yanlarını, bi­linmeyenlerini öne çıkarmak için yarışıyor. Hani haksız da değiller, Sırri Hanım. Anlaşılan, Yusuf Kamil Paşa da safa adamıymış! İnsanı acıtan aşklar bir yana, çok anlama­dığım Divan Şiirine de merak sardım sayenizde.
Her şey alabildiğine değişti ve gelişti. Ancak değişme­yen bir şey var, o da kadın erkek eşitliği. Sizin döneminizden bu güne sizden tek farkımız seçme ve seçilme hakkımızın ol­masıdır ve kimi kadınların meslek edinip ekonomik özgürlüğe kavuşmasıdır. Bize bu hakları getiren Mustafa Kemal Ata­türk'tür. Sahi siz, O'nu tanımıyorsunuz. Ben de tanımıyo­rum. Ben doğmadan önce ölmüş. Ama O Güzel İnsanı okuyarak öğrendik ve tanıdık. Bizim Önderimiz, Atamız.
Reklam
Bin Yılın Efsane Şairi Sevgili Mihri Hatun, Mektubumun size ulaşmayacağını biliyorum. Ancak "Şairler öldükten sonra da yaşarlar" sözüne inandığım için size bu mektubu yazıyorum. Sizinle aynı çağda yaşamadım, aynı havayı solumadım ve sizi şahsen tanımıyorum. Ama aynı duyguları paylaştı­ğımız için, kim olduğunuzu ve neler yaptığınızı, kitaplar­dan okuyup tanımayı kendime bir borç bildim. Gerek ga­zel, gerekse kasidelerinizden tanıdım sizi. Siz, benden çok çok önce doğdunuz. Çok zor dönemlerde yaşadığınızı bi­liyorum. Kadınların söz hakkı olmadığı dönemlerde şiir yazdınız. Gerçek adınızın yerine mahlas kullanmak zorunda kaldınız. İçinde bulunduğunuz koşulları göz önünde bu­lundurursak, mahlas kullanmanız çok doğal. O dönem­lerde kadının şiir yazması ve kendini ifade etmesi çok zor ve de çok nadir görülen bir şeydi.
Çocukluğumdan beri şiire ve müziğe duyduğum sevgi, o güzellikleri yaratanlara da ilgi duymama neden oldu. An­nem şair ya da bestekar falan değildi, ama ut ve keman ça­lardı. Onun , halasından kaldığını söylediği nota defterleri vardı evimizde.
Ben, karalanmış bir dipnotum hayatta.
Sayfa 248 - Yakın KitapeviKitabı okudu
Senin Feryatlar'ını duydukça, kendi Mekan Hikayeleri'min içine girdikçe, Doğu'nun ve Batı'nın yüzünü gördüm. Toprağın ve denizin yüzünü gördüm. Yoksulluğun ve varsıllığın yüzünü gördüm. Kadının ve erkeğin yüzünü gördüm. Öyle çok acı, öyle çok isyan, öyle çok korku, öyle çok ke­der, öyle çok hüzün gördüm ki bazen gördüklerimin beni öldüreceğini sanıyorum.
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.