Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seküler Emperyalist Epistemoloji

Kalemin Dansı, Göstergenin Oyunu

Abdülvahab M. El Messiri

Kalemin Dansı, Göstergenin Oyunu Sözleri ve Alıntıları

Kalemin Dansı, Göstergenin Oyunu sözleri ve alıntılarını, Kalemin Dansı, Göstergenin Oyunu kitap alıntılarını, Kalemin Dansı, Göstergenin Oyunu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer fizikçiler bir atomun hareketine bakar ve bilinen bir kalıba uymadığını görürlerse "evrenin kaotik ve tesadüfe tâbi olduğunu söyleyebilecekleri gibi bunun aksini" insan zihninin sınırlı olduğu ve bu yüzden evreni tümüyle kavrama yeteneğine sahip olmadığı "nı iddia edebilirler. Batı biliminin altında yatan materyalist ateist monist paradigma nedeniyle, ikinci çözümleme daha açıklayıcı güce sahip olmasına karşın, kaos ve şans fikirlerini vurgulayan ilk çözümleme geçerlilik kazanmıştır..
Materyalist monizm karmaşık yapılar, sınırlar, çoklu düzey ve kimliklerle başa çıkamadığı için, yani insanı insan olarak tüm diğer varlıklardan ayıran özelliklerle baş edemediğinden, yüz hatları olmayan, dümdüz bir evren ortaya çıkmaktadır. Batılı epistemolojik proje yalnızca Tanrı'nın varlığını değil aynı zamanda insanın varoluşunu da inkar eder. Gururla ilan edilen Tanrı'nın ölümü aslında insanlığın ölümünün ilanıdır.
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Bütün içkinleşme/modernleşme/sekülerleşme sürecini Tanrı'nın ölümü söylemi üzerinden okuyabiliriz. Tanrı ilk önce bir insanda değil, bir bütün olarak insanlıkta -geçici değil kalıcı olarak- tecessüm etti. Bu hümanizmin ve solipsist öznenin yükselmesine yol açtı. Hümanizm, Tanrı bir millette tecessüm ettiğinde ırkçılık, bir liderde tecessüm ettiğinde faşizm olur. Fakat tecessüm insanile sınırlı değildir zira Tanrı doğada da tecessüm eder. Bu durum, daha önce bahsettiğimiz, keskin düalizme ve Alman idealist felsefesinin insanlık ve doğa, özne ve nesne paralelliğini savunmaya yönelik hummalı girişimini doğurur.
Zihin, gerçekliğin bazı özelliklerini bir araya getirip bir kısmını reddederken diğerlerini tutar ve bunları gerçeğe karşılık gelecek şekilde öncelik sırasına göre yeniden düzenler. Doğası gereği paradigma, temel unsur olarak gördüklerini öne çıkartır ve diğer tüm unsurları önemsizleştirir. Örneğin materyalist ekonomik paradigma, ekonomik olmayan ve maddi değer taşımayan faktörleri dışlarken, hümanist paradigma diğer tüm unsurları ve faktörleri kucaklayacaktır.
"Dünya (insanlık ve doğa) tamamen doğa yasalarına tabidir " dediğimizde, insan ya üretim (Adam Smith ve Marx) ya da üreme (Freuđ) üzerinden tanımlanır. /
Reklam
Allah'ın varlığı, doğa ve ötesinin, ölçülebilen ve ölçülemeyenlerin varlığının kanıtıdır. Doğa-maddeden farklı olarak insanın varlığı, yaratıcının varlığına bağlı ve bağımlıdır.
Sayfa 152Kitabı okudu
Mobilya sadece bir kimsenin evine yerleştirilmiş nesneden ibaret değildir, daha çok mimaride ve mobilyada Batı paradigmasını benimseyen Arap aristokrasisinin kendine özgü bilinçli kültürel seçiminin somutlaşmış halidir. Orta sınıf içinse bir taklit yani bilinçsiz kültürel bir yönelimdir.
Reklam
Eğitimli "elit" kesim.
Onlara göre Fransız Devrimi (insanların soyut akla sorgusuz sualsiz tapmaya başladığı, böylelikle devrimcilerin realiteyi bu "akla" uygun hale getirecek tarzda şekillendirmek üzere teröre başvurduğu ilk seküler devrim olduğunu, Devrim'in tüm etnik ve dini kesimleri ortadan kaldıran merkezi bir hükümet kurduğunu, Mısır ile Filistin'i işgal ettiğini hiç bilmiyormuş gibi) özgürlük, kardeşlik, eşitlik devrimidir ve İnsan Hakları Beyannamesi ile ilişkilidir. İlerlemenin, (bazen elde edilen tüm maddi faydaları aşan yüksek bir bedel ödendiğinin bilincinde değilmiş gibi) insanlık tarihindeki en temel gerçek olduğuna inanırlar.
Emperyalizm, Batılı seküler etik ve epistémolojik paradigmasının yalnızca bir tezahürüdür.
- "Ne kadar çok şey öğrenirsek, paradoksal olarak o kadar az şey bildiğimizin farkına varıyoruz..."
Sayfa 138 - Mahya Yayınları
Beyazlar bir taraftan Amerikan yerlilerini yok ederken diğer taraftan da yerlerine Afrika 'dan avladıkları siyahları getiriyorlardı..
Sekülarizm tarihi ; Tanrının kenara itilmesinin (ya da ölümünün) ve insanlığın ve/veya doğanın merkeziliğinin ilanı ile başlamış, şimdilerde insanın kenara itilmesini ya da ölümünü (postmodernizm) ve doğanın yaklaşmakta olan ölümünü (ekolojik afet) ilan ediyor..
145 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.