Bana Joseph Roth'un henüz Türkçe'ye çevrilmemiş Die Rebellion yani İsyan kitabını anımsattı. İsyan kitabı da bandrol sayfasından takip ettiğim kadarıyla yakında çıkacak. İsyan bu kitaptan çok önce yazılmış olsa da ikisi de "Trümmerliteratür" yani "Yıkım Edebiyatı" denilen türe dahildirler. Bu tür, anti-faşist, anti-militarist olup savaşın yıkıcı sonuçlarını ele alır.
Kapıların Dışında, savaştan sonra ülkesine dönen askere kendi evinin kapısı dahil her kapının kapanmasını anlatıyor. Öyle ki en nihayetinde Tanrı bile ne yapacağını bilemez o da kapıyı kapatır. Ya da aslında ana karakter isyanıyla herkesi evinin içine hapseder. Sokaklarda özgür olsa da yapayalnızdır.
Savaş dışındaki varoluşuna bir neden arar. Savaş aslında nedir, neye mal oluyor, küçük insanlar birbirine kırdırılırken "büyük" olanlar nasıl doyuyor sert cümlelerle anlatıyor.
Bu bir tiyatro eseri. Önsözünde de denildiği gibi sahne hesaba katılmadan yazılmış, tiyatronun teknikleri göz ardı edilmiş. Ama buna rağmen daha sahneye konulmadan defalarca radyo tiyatrosu olarak oynanmış.
En trajik yönlerinden biri de yazarın 26 yaşında ölmüş olması. Sanırım insanın "aydınlanma çağı" diyebileceğimiz o kısacık aralık olan yirmili yaşlarda ancak böylesi bir eser verilebilirdi.