Noel geldi, bir tek portakal verdiler bana. Üzüldüm, boru çalıp fişek patlatan mahallenin çocuklarıyla oynamaya gitmedim. Portakalımı bütün gün sakladım, değerli bir şeymişçesine. Akşam, yatağa girerken yedim. İlkin tepesini ısırdım, sıka sıka suyunu emdim; sonra da kabuğu parçalayıp uzun uzun çiğnedim.
.
Hava durumu, spor, cinsiyet, savaş, ırk, siyaset ve din hakkında tartışıyorlardı; İkisi de tartıştıkları konuları bilmiyordu ama ne kadar az bilirlerse o kadar iyi tartışabiliyorlardı gibi görünüyordu.
.
.
.
.
Şiddet, ezilenlerin kişisel bir ihtiyacıdır. Bilinçli olarak oluşturulmuş bir strateji değildir. Bireyselliği reddedilen bir insanın derin, içgüdüsel ifadesidir.
...