Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kara Delikler ve Bebek Evrenler

Stephen W. Hawking

Kara Delikler ve Bebek Evrenler Gönderileri

Kara Delikler ve Bebek Evrenler kitaplarını, Kara Delikler ve Bebek Evrenler sözleri ve alıntılarını, Kara Delikler ve Bebek Evrenler yazarlarını, Kara Delikler ve Bebek Evrenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Heisenberg'in belirsizlik ilkesi bir sistemin tam olarak ölçülemeyeceğini, bu yüzden onun gelecekte tam olarak ne yapacağı konusunda kestirimde bulunulamayacağını göstermiştir.
“Einstein kuantum mekaniği hakkındaki duygularını şu cümlede özetlemiştir: "Tanrı zar atmaz". Fakat tüm kanıtlar Tanrı'nın uslanmaz bir kumarbaz olduğunu ve mümkün olan her vesileyle zar attığını göstermektedir.”
Reklam
Her şeyin bir büyük birleşik teori tarafından belirlendiği fikrinde ikinci bir sorun söylediğimiz herşeyin de teori tarafından belirlenmesidir. Ve neden doğru olması belirlenmiş olsun? Yanlış olması daha olası değil mi, çünkü her doğru ifadeye karşılık pek çok olası yanlış ifade var. Her hafta posta kutumda insanların bana gönderdikleri bazı
Başlangıçla bu tür uzay gezisi mümkün göründü. Einstein'ın genel görecelik teorisinin bir kara deliğin içine düşmenin ve bir beyaz delikten çıkmanın mümkün olduğu çözümleri vardır. Ancak daha sonraki çalışmalar tüm bu çözümlerin hepsinin çok dengesiz olduğunu gösteriyor. Ancak bir kara delikten çıkan şey içine düşen şeyden farklı olacaktır. Yalnızca enerji aynı olacaktır. Kara delik dışarıya parçacıklar ve radyasyon verirken kütle kaybedecektir. Bu kara deliğin küçülmesine ve parçacıkları daha hızlı olarak dışarıya yollamasına yol açar. Sonunda sıfır kütleye iner ve tamamen ortadan kaybolur. O zaman kara deliğin içine düşen, aralarında uzay gemilerinin de bulunabileceği nesnelere ne olur? Benim son çalışmalarıma göre bunun yanıtı onların kendilerine ait küçük bir bebek evrene gittikleridir.
Ahhaha bu iyiydi, olsun spagetti olmak da güzeldir
Kara delikler boyandıkları kadar kara değildirler. Bir kara deliğin içine düşmek bilim kurgunun dehşet sahnelerinden biri haline gelmiştir. Geleceğin galaktik turistlerini hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, fakat bu senaryo işlemez. Eğer bir kara deliğin içine atlarsanız parçalara ayrılır ve varlık olmaktan çıkarsınız. Ancak vücudunuzu oluşturan parçacıkların bir başka evrene taşındıkları şeklinde bir düşünce vardır. Bir kara delikte spagetti haline getirilmekte olan birine bu parçacıkların hayatta kalabileceklerini bilmek bir teselli midir bilmem.
Evrenin başlangıcı olup olmadığı ve nasıl başladığı konusundaki tartışma yazılı tarih boyunca sürmüştür. Temel olarak iki düşünce okulu vardı. Pek çok eski gelenek ve Musevi, Hristiyan ve İslam dinleri evrenin oldukça yakın geçmişte yaratılmış olduğunu savunur. (On yedinci yüzyılda rahip Ussher evrenin yaratılışı için MÖ 4004 tarihini hesaplamıştır. Bu onun Kutsal Kitap'daki insanların yaşlarını toplayarak bulduğu bir rakamdır.) O kadar uzun süredir var olamayız, aksi takdirde halihazırda şu anda olduğundan çok daha fazla ilerlemiş olurduk. Aslında yaratılışla ilgili İncil'deki tarih son Buz Çağı'nın sonundan fazla uzak değildir. Bu modern insanların ilk olarak ortaya çıkmış olduklarının anlaşıldığı zamandır.
Reklam
Evrenin kökeni sorunu, epeyce eski bir soru olan "tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?" sorusuna benzer. Bir başka deyişle, hangi güç evreni yarattı ve o gücü kim yarattı? Ya da belki evren veya yaratan güç her zaman vardı ve yaratılmaları gerekmedi. Son zamanlara kadar bilim adamları, metafiziğin veya dinin konusu olduklarını düşünüp bu tür sorulardan uzak durmuşlardır. Ancak son bir kaç yılda bilim yasalarının evrenin başlangıcında bile geçerli olabileceği ortaya çıkmıştır. O durumda evren kendi kendini taşır durumda ve tamamen bilim yasaları tarafından belirlenmiş olabilir.
Evren'in, geçmişlerin toplamında olduğu gibi, bir çok alternatif geçmişleri olabileceğini kabul etmeye hazır değildi. Hala Evren için geçmişlerin toplamını nasıl doğru dürüst yapılacağını bilmiyoruz, fakat bu işin sanal zamanı ve kendi üzerine kapanan uzay- zaman fikrini ilgilendireceğinden oldukça emin olabiliriz. Bu kavramların yeni nesle Dünya'nın yuvarlak olması fikri gibi doğal görüneceğini düşünüyorum. Sanal zaman hali hazırda bilim kurgunun bir kavramıdır. Fakat bilim kurgu veya matematiksel bir hile olmaktan öte bir şeydir. İçinde yaşadığımız Evren'i şekillendiren bir şeydir.
Sıradan, gerçek zamanı, soldan sağa giden yatay bir çizgi gibi düşünebiliriz. Erken zamanlar soldadır, geç zamanlar sağdadır. Fakat zamanın bir başka yönü, sayfanın yukarısına ve aşağısına giden bir yönü, olduğunu da düşünebilirsiniz. Bu zamanın sanal yönü denen şeydir, gerçek zamana dik açılardadır. Sanal zaman kavramını getirmenin amacı nedir? Neden anladığımız gerçek zamana bağlı kalınmıyor? Bunun nedeni, daha önce söz edilmiş olduğu gibi, madde ve enerjinin uzay-zamanın kendi üzerinde katlanmasına yol açmaya eğilimli oluşlarıdır. Gerçek zaman yönünde bu kaçınılmaz olarak tekilliklere, uzay-zamanın bir sona ulaştığı yerlere yol açar. Tekilliklerde fiziğin denklemleri tanımlanamaz, bu yüzden ne olacağı konusunda kestirimde bulunulamaz. Fakat sanal zamanın yönü gerçek zamanla dik açılıdır. Bu da onun uzayda hareket etmeye karşılık gelen üç yöne benzer bir şekilde davrandığı anlamına gelir. O zaman Evren'deki maddenin yol açtığı uzay-zamanın eğriliği üç uzay yönü ve sanal zaman yönünün arkada buluşmalarına yol açabilir. Yer yüzünün yüzeyi gibi kapalı bir yüzey oluştururlar. Üç uzay yönü ve sanal zaman sınırları veya kenarları olmayan kendi üzerine kapalı bir uzay-zaman oluştururlar. Uzay-zamanın Dünya'nın yüzeyinin başlangıç veya sona sahip olmasından daha fazla başlangıç veya son diye adlandırılabilecek bir noktası olmaz.
Ona sürekli dini inancını soranlara ithafen bunu diyor...
Bu yazıda neye inandığımdan söz etmek niyetindeyim fakat okuyucular Tanrı'ya inanıp inanmadığımı duymak istiyorlarsa hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Onun yerine benim anlatacağım şey insanın Evren'i nasıl anlayabileceği konusuna benim yaklaşımımdır.
Reklam
Maura durdu ve gözlerini yumdu. Gözleri kapalıyken bile alevlerin parlak ışıklarını görebiliyordu. Ona baksan bile, orada olduğunu inkar etsen bile ateş yanmaya devam eder. Onu görsen de görmesen de o oradadır.
Hayat bi kumardır, özellikle aşk... Oynadığım son kumarda kaybettim. Peki şimdi neyin üzerine kumar oynuyorum? Aramızdaki problemleri düzeltmek üzere mi yoksa kalbimin yeniden kırılması üzerine mi?
167 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bilim temelimi yesir maddesi ile atan canım ciğerim babama selam olsun. Seni şimdiden çok özledim. Yalnız o yesir değil esirmiş kalbini yediğim. Allah'ım yine kibirden sana sığınarak söylüyorum bunu: Bu kitabı okumak içinde maalesef bir alt yapı blokaj gerekiyor. Aslında bu kibir sayılmaz çünkü fen mezunuyum ama bende öyle abartacak şekilde özümseyerek okuyamadım çünkü ters bir zamanda okumuş oldum. Yanlış seçim. Yolculukta böyle bir kitap okunmaz. Kitap Hawking'in orada burada şurada çıkan yazı ve konuşmalarından. Kesinlikle çok azimli biri ama ahlaken bazı sorunları olduğunu düşündüm. Devleşmedi. Aslında bir çok yazısı sadece kendisi hakkında o kısımlar kişisel ve gayet anlaşılabilirdi. Kara delikler hakkında çok düşünmemiştim ama kitabı okumama neden olan şey onunla ilgili bir haberdi. 37 yıllık kayıptan sonra geri dönüp sonra ortadan kaybolduğu söylenen bir uçak haberi. Bilim kurgu benim bayıldığım bir olay. Yani Yıldızlar Arası ve Uzay Yolu en sevdiğim iki film olabilir. Bir de Marslı var tabi her yıl bir defa izlerim. Daha doğrusu ne zaman canım sıkılsa uzay filmi açarım. Çok seviyorum. Açıkçası izlerken hem korkuyorum hem de heyecan veriyor. Biraz bir şeyler bilmek isterim. Ben bu kitabı en müsait zamanda destekli bir şekilde bir daha okuyacağım inşallah.
Kara Delikler ve Bebek Evrenler
Kara Delikler ve Bebek EvrenlerStephen W. Hawking · Sarmal Yayınları · 1994780 okunma
Sonsuz olan bir şey yaratılması gereken bir şeyden daha mükemmeldi.
682 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.