Yaşamın sanata benzemediğini gösteren şeylerden biri de aziz dostum, sanattaki karakterlerde tecavüz edilemez bir vakar olması. Oysa yaşamdaki karakterlerin böyle bir özelliği yok. Ama yaşam, acıklı ve sürekli bir biçimde sanatın bu özelliğine öykünür; tıpkı diğer özelliklerine öykündüğü gibi.
Bir yazarın öğrenmesi gereken en önemli şey, yazmış olduğu bir şeyi yırtabilmektir. Sanat, yalnızca öncelikle değil, mutlak olarak gerçekle ilgilenir. Sanat gerçeğin bir başka adıdır. Sanatçı, gerçeği yansıtabileceği özel bir dili öğrenen kişidir.