Kanu tesadüfle yine aşk ve sevda üzerindeydi. Muhlis yine eski edasıyla diyordu ki:
- Sevda kuru bir hayalden ibarettir.
Bu sefer Fettah büyük bir ciddiyetle onaylayarak dedi ki:
- Hay hay... Kuruntu denilse daha uygun olur?
Nail hâlâ diremekteydi. Dedi ki:
- Mezardan babam çıksa iddia ederim ki sevda yüce ve kutsal bir nimettir.
Fakat bu savunmaya içinden gülmekteydi.
Besim bardaktaki nar şurubunu yudum yudum içip bitirdikten sonra dedi ki:
- O kadar yüce ve yüksek ki yeryüzüne inmiyor.
İnsanların her şeyde yaptıkları gibi aşk ve sevda konusunda da birtakım abartılmış, asılsız şeylerle kendilerini aldatmalarına üzüldü. Her şeyde olduğu gibi aşk ve sevdada da insanın ikiyüzlüğünü nefrete değer buldu.
Fakat bilirsiniz ya... Gençlerin duyguca en fazla korkulacak zamanları yatağa girdikten sonra başlar. Özellikle insanın yatak içindeki durumu, hayal kurmak için en uygun durumdur.
“… aşk ve sevdanın ömrü bir kaç kavuşma ile sınırlıdır. Bunun oluşması onun yok olmasına neden olmaktaydı. Öyle bir aşkın kutsallığı ise salt kuruntudan ibarettir.