Beş farklı hikaye, beş farklı insan ve beş farklı acı... Gerçek yaşam hikayelerinden oluşan 'Karma'yı okurken hüzün hissettim.
‘Kahraman Kemal'in Kaderi' okuyucuya, bir askerin son görevinin durum anlatısından daha fazla şey anlatıyor. ‘Sen hep eksiklerine odaklanmışsın dibinde durduğun, her gün gördüğün bu eşsiz manzarayı dahi göremiyorsun.’
‘Pırasa Turşusu' benim için sadece geçmişle bir yüzleşme değil; aynı zamanda bir doğa ve hayat farkındalığıydı. ‘Biz daha sokaktaki kedilerle, köpeklerle bir arada yaşamayı başaramıyoruz. Evlerimizin etrafında barınmalarına tahammül bile edemiyoruz.’
🪽 ‘Meleğin Rüyası' hikayesini okurken zihnimde sürekli Stefan Zweig'in şu sözü dönüyordu: “Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi.”