Karşı Devrim / 1945 - 1950

Çetin Yetkin

En Beğenilen Karşı Devrim / 1945 - 1950 Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Karşı Devrim / 1945 - 1950 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Karşı Devrim / 1945 - 1950 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
C.H.P'nin 6 Ok'unun "Cumhuriyet­çilik" dışındakileri kırılıp bir yana atılmıştır.
Sayfa 261 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
Tonguç'a göre iş yapmanın genel koşulları şunlardır: Kötü, iyi kadar normal karşılanmalıdır. İnsanı sevmeli, işi sevdirmelidir. İşin kendi gerekleri göz önüne alınmalı, koşullar karşısında dayanıklı olmalıdır. .....[Der ki] Halka ve köylüye güvenmedikçe, onlar sevil­medikçe hiçbir iş başarılamaz........ - Her iş belli koşullar altında yapılır. Kişi de, bu koşul­ları yene yene işi başarır. Hiçbir sıkıntı karşısımda benim gü­cüm bu kadardır, bundan fazlasını benden beklemeyin gibi bir mantığa sığınmayın. Bu ülke, evlatlarından, gerçek görevi asıl böyle zamanlarda ister. ......Tonguç'a göre bir işi başarıya götürmek için gerçekçi olmalı, aklını kullanmalı, daima yeniyi aramalıdır. İşbirliği yapmalı, işi birlikte yürütülmelidir. İşler yetenekli insanlarla, dürüstçe yürütülmelidir...... - Daima yeninin adamı olun. Görülmemiş, duyulmamış olanı gerçekleştirme yolunu tutun. Kendinize yeni yollar açın. Zamanla bunları yapmayanlar da, sizin damganızla işaretle­nen ve hayata yol gösteren izlerden yararlanarak, arkanızdan gelecektir.....
Sayfa 230 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tüm bu gelişim çizgisine karşın, Köy Enstitülerinin "babası", "Tonguç Baba” idi. Kuşkusuz, önceki düşünsel biri­kimden yararlanmıştı ama Köy Enstitüleri bir "eser" olarak onun eseriydi.
Sayfa 228 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
• Dış siyasal koşulların zorlamasıyla çok partili düzene geçildiği, başka bir deyişle de, bu geçiş, ülkenin kendi iç dina­miklerinden kaynaklanmadığı, • C.H.P.'ne karşı olan muhalefetin dış güçlere arkasını dayayıp onlara sığındığı, • Bu geçiş sırasında, demokrasinin varlık kazanıp yaşa­yabilmesi için gerekli koşullar bulunmadığı, • Bu geçişte emekçi sınıfların örgütlenip siyasete ağır­lıklarını koymalarını engellendiği, • Bu koşullardan yararlanan ve C.H.P. içindeki ve çıkar­ları halkla çelişik toprak ağaları ve ticaret (ve sanayi) burjuva­zisi tarafından D.P. kurulduğu, • Devrimlere karşı olan ancak sinmiş ve pusuda bekle­yen çevrelerin D.P.'yi karşıdevrim için bir olanak olarak de­ğerlendirdikleri, • D.P'nin bu sınıfsal yapısına karşın halktan yana gö­zükerek halkın önemli bir bölümünü arkasından sürüklediği, • D.P'ye bağlanan halkın onun gerçekte ne olduğuna bakmaksızın onu yalnızca bir seçenek olarak görüp destekle­dikleri, için Türkiye'de çok partili "demokratik" düzene geçiş doğuş­tan özürlü olmuştur. Bu nedenlerle de Türkiye'de çok partili düzen: • Bir karşıdevrim olarak gelişecektir. • Dış etki ve dışa bağımlılık, Türkiye'nin sömürgeleşti­rilmesi sürecini başlatacaktır.
Sayfa 204 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
Şevket Süreyya Aydemir, o günleri yaşayan bir kişi olarak, bu kıyımı şöyle özetler: "Kısa bir süre sonra Köy Enstitüleri, üzerine kara bulutlar bi­riken şüpheli yuvalar haline getirildi: Teftişler, tahkikler, araştırma­lar, kovuşturmalar, nakiller, tayinler, sürgünler ve gene nakiller..... Ama baskılar bitmiyordu. Köy Enstitülüler'den bir devrede Yedek Subay Okulu'na gelenlerin 33'ü toptan çavuş olarak çıkarıldı. 1950'de iktidar değişip 1950'de DP hükümete gelince, Enstitüler üzerin­de artık koyu bir terör havası esmeye başladı. Nihayet Köy Enstitü­leri isimlerini de kaybettiler. Ve topraklarının çoğu şuna buna dağı­tıldı."
Sayfa 244 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
Çok partili yaşama geçildiğinden bu yana, kurulan partilerin hemen tü­münün kendilerine simge olarak çoğunlukla hayvan resimle­rini, bir bölümünün ise halkın günlük yaşamında yer etmiş bulunan somut şeyleri (ampul gibi) seçmiş olmalarını bir de bu açıdan düşünürseniz, Türk demokrasisi adına üzülmemek elden gelmez. Çünkü seçmenlerin bir bölümü, oylarını ancak bu resimlere bakarak kullanmaktadır. Hem sonra, bugün bile kaç seçmenin oy vereceği partinin programını okuduğunu ve ona göre oyunu kullandığını söyleyebilirsiniz? Aynı gerçek, birçok milletvekili için bile geçerlidir.Gerçekten, kaç tanesi kendi partilerinin programlarını okumuştur, içine sindirmiştir ve ona göre bir partiye girip se­çilmiştir?
Sayfa 190 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rauf Bey'in kafasında "devlet", "halk" ve "vergi" gibi kavramlar yoktu. Ona göre, sanki efendisi olan padişah, halkın vergileriyle babasının ve kendisinin aylığım ödememiş de, kendi cebinden çıkanp vermişti. Padişah ve devlet, onun için aynı şeydi!
Sayfa 43
Bugünün Türkiye'sinde yaşanan tüm olumsuzlukların temeli Atatürk'ün öldüğü gün atılmaya başlandı
Ne ki, "demokrasi" ve "öz­gürlük" çığlıkları atan ne savaş zengini, ne karaborsacı, ne toprak emekçilerini sömürücü ağa, ne yeni yetme aracı ticaret burjuvazisinin halkın kendi kendini yönetmesi demek olan demokrasiyi filan istedikleri yoktu. İstedikleri, eski toplumsal düzeni sürdürerek daha da palazlanmak ve iktidarda söz sa­hibi olabilmekti. Toprak Reformu da, Köy Enstitüleri de bu isteklerinin tam karşısına dikiliyordu. İstekleri, İmam Hatip okulları idi.
Sayfa 253 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
Recep Peker
Haklı ya da haksız olsun, gerçek olan, bir devrimcinin önce faşizme kaymış, sonra da karşıdevrime âlet olmuş bulunmasıydı...
Sayfa 328 - Kilit YayınlarıKitabı okudu
44 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.