2000'li yılların başında en çok okunanlardandi. Yeniden okumak istedim. Devletin derinliklerinde olan bitin etkileri bugün bile devam eden konular yer alıyor. İsmet İnönü'nun doğu illeri ile alakalı raporundan, Fransızlarin doğu illerine koyduğu gözden, köylülerin isyana teşvik edilmesinden, Karadeniz halkından, apo, PKK ve dost bildiğimiz ülkelerle bunların işbirlikleri, Amerika'nın bölgedeki Barzani, Talabani ve PKK ile çalışmaları, örgüt içi çatışmaların itirafları, aponun yakalanması, vb... Adana toplantısının arkasında yaşananlar, itiraflar. Okumaya değer. Beğenip beğenmemek gerisi sizde...
Turgut Özal'ın olumunu suikast olarak değerlendiriyorum. Özal'ın ölümünden sonra semra Özal a başsağlığı mesajı gönderdim. Özal'ın sağlığında benim için söylediği"söyleyin ona; yaptığı herşey yanlış değildir" sözü beni çok etkilemişti.
Bölgemiz sınırlarında 1927 yılı sayım sonuçlarına göre en az 868 bin 329, biraz fazlasıyla 877 bin 283 kişi yaşıyor. Sır olan bilgilere nüfusun 206 bin kadarı Türk, 543 bin -ki yarısından fazla demektir- Kürt diye kaydedilmiştir.
Fransızlar hudut ahalisine menfaat temin ederek taraftar peyda etmiş ve ta Karadeniz sahiline kadar hükümetle mücadele edecek haydut kolları yetiştirmiş oluyorlar...
Kasadaki Dosyalar ismi rahmetli Uğur Mumcu ile ilintili. Mumcu’da bulunan İsmet Paşa’nın 1935 yılında yaptığı Doğu ve Güneydoğuya yaptığı seyahatte elde ettiği izlenimler ile hazırlanmış Kürt raporu. Saygı Öztürk’ün bu raporu Mumcu’dan isteyip kendi araştırmaları ve belgeleri eklemesi ile oluşturulmuş bir araştırma kitabı.
Tarihsel seyir
PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ın orada idam edileceği sanılıyordu. Oysa bugüne kadar Apo'nun dosyası TBMM'ye bile gönderilmedi. Koca bir adada Apo sıkı güvenlik önlemleri altında tutuluyordu, duruşmaları izleyen şanslı gazetecilerden biri de bendim.
Türkiye'de mevcut sistemde Kürtlerin siyasal hakları vardır. 1990'lardan sonra Kürtler ile ilgili kültürel haklar da geliştirilmiştir. Bu halen de yürürlüktedir. Kürtçe gazete çıkarıldı, Kürt Enstitüsü kuruldu. Kürtlerin oy verdiği bir parti, kültür dernekleri vardır. Bütün bu olanlar Türkiye'de Kürtlerin Özgür ifade hakkının geliştiğinin göstergesidir. Bununla şunu ispatlamak istedim: Türkiye'de Kürt meselesi demokratik sistem içerisinde Kürtlerin ifade özgürlüklerine kavuşarak olumlu yönde gelişmiştir. Bütün Türkiye'de demokrasi geliştikçe elbette Kürtlerde yararlanacaktır.
Ben uzun örgüt hayatımda Kürtlerin özgürlüklerini Türkiye'ye içeresinde bulduklarını gördüm. Bana göre Kürtlerin derdi ayrı bir devlet kurmak olamaz. Federasyon ve otonomi bir çözüm değildir. Federasyon ve otonomiden daha ileri bir çözüm demokratik sistemin kendisidir.