Tarih - Bilim - Medeniyet

Kayıp Gerdanlık Endülüs

Mustafa Uluçay

Sayfa Sayısına Göre Kayıp Gerdanlık Endülüs Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Kayıp Gerdanlık Endülüs sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kayıp Gerdanlık Endülüs kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edebiyatımızın ilk Endülüs konulu kitabı
“Endülüs hakkında yazılan kitapların sayısı bir kütüphaneyi dolduracak kadar çoktur. Bizde ise Endülüs konusu ne yazık ki uzun yıllar nisyan perdesi altında kalmış, ihmal edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu zeval yıllarını yaşarken, Tanzimat edebiyatçılarından Ziya Paşa’nın Fransız yazar Viardot’tan tercüme ettiği ‘Târih-i Endülüs’ kitabıyla bu konu ilk defa edebiyatımıza ve düşünce dünyamıza girmiştir…”
Sayfa 11 - Önsöz’denKitabı okudu
Kurtuba’nın yedi hikmet nehri
“Rahibe yazar Hrosvitha kitaplarının birinde, Endülüs’ün başşehri Kurtuba’dan ‘Batı’da parlayan dünyanın ışıltılı incisi,’ diye söz eder ve şunları söyler: ‘İsmi Kurtuba olan bu şehir, özellikle sahip olduğu yedi hikmet nehri - bunlar gramer, belagat, mantık üçlüsü; geometri, astronomi, matematik ve müzik dörtlüsüdür - ve sürekli zaferleri ile göz kamaştırıyordu.”
Sayfa 11 - Önsöz’den…Kitabı okudu
Reklam
Bizde Endülüs konusu ne yazık ki, uzun yıllar nisyan perdesi altında kalmış, ihmal edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu zeval yıllarını yaşarken, Tanzimat edebiyatçılarından Ziya Paşa'nın Fransız yazar Viardort'tan tercüme ettiği Tarih-i Endülüs kitabıyla bu konu ilk defa edebiyatımıza ve düşünce dünyamıza girmiştir.
Yazarın, kitabı ‘Annesinin Seccadesi’ne benzetmesi
“Bu kitapta birçok alıntılar, derkenarlar göreceksiniz. Bu alıntıların künyelerini dipnotlarda gösterdim. Yüzlerce pasaj, anekdot belli bir teknik ve üslup bütünlüğü içinde bir araya getirilmiş, telif edilmiştir. Kitabımı bu yönüyle ‘Annemin Seccadesi’ne benzetiyorum. Küçüklüğümde anneciğim, kullanılmaz durumdaki elbiselerden, kumaş parçalarından bizlere çantalar, kıyafetler yapar, bunlardan da arta kalan parçaları birbirine ekleyerek diker ve rengarenk seccadeler yapardı. Birçok çeşit kumaş ve değişik renklerden oluşan bu seccadeler, bende hep ‘terkip ve telif’ fikri uyandırmıştır. Bu kitap da birçok renk ve desenden oluşan ve kelimelerin tam da sözlük anlamına uyan bir ‘terkip* ve telif’tir.** Zira terkip*; birkaç şeyi birleştirip yeni bir şey meydana getirme; telif** de; bir araya getirilen unsurları uzlaştırma, uyumlu hâle getirme, demektir. Eskiler bu sebepten ‘kitap yazana’, ‘yazar’ değil, ‘’müellif’*** derlerdi.” ***müellif: bir araya getiren, uyuşturan, uzlaştıran. ~ Dr. Mustafa ULUÇAY ~
Sayfa 14 - Önsöz’den…Kitabı okudu
İslam’ın mesajlarının yayılması
“İslam’ın mesajı, Hira’dan bütün yeryüzüne taşındı. İslam sadece sultanların seferleriyle değil, asıl bu seferlere katılan âlimlerle, mürşitlerle yayılıyor ve kök salıyordu. Mesela, Gazneli Mahmut’un yanında büyük astronomi ve tıp bilgini El-Birûnî vardı ve onun bilgeliği sayesinde İslam, Hindistan ufuklarına ulaştı…”
Andalucia
“İşte Ukbe bin Nâfi, 682 yılında, yani hicretten 62 yıl sonra, ordusuyla bu Karanlıklar Denizi’ne kadar ulaştı. Afrika Kıtası’nın kuzey ucundaki sahil şehri Tanca’yı barış yoluyla fethetti. Bindiği atını, başka bir rivayete göre devesini, Atlas Okyanusunun dalgalarına sürerek şöyle dedi: ‘Ya Rab! Şahit ve nazırsın ki, eğer şu deniz engel olmasaydı, Zülkarneyn gibi daha nice ülkeler fetheder, senin adını daha da uzaklara taşırım.’ Ukbe bin Nâfi’nin ulaşamadığı Kuzey Afrika’nın karşısındaki bu ülke, Târık bin Ziyâd’ın fethinden sonra ‘Endülüs’ (Andalucía) adını alacak olan ‘İspanya’ idi…”
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.