İslâm yalnızca üzerinde düşünülecek ve konuşulacak ya da yalnızca savunulacak bir fikir/ide değildir. Aynı zamanda, sahip olunacak ve yaşanılacak bir hayat görüşüdür.
Ben şuna samimiyetle inanıyorum: Tarih ancak geleceğe ilişkin projesi olan milletler için anlam kazanır. Yoksa hiçbir anlamı yoktur. Akademik bir gevezelik, psikolojik bir tatmin, ya da nefretin konusu olmak dışında hiçbir anlamı olmaz tarihin.
Türklerin siyasi birlik çerçevesinde sağlamaya çalıştıkları şüphesiz âdil bir yönetimdi; âdil bir yönetim, insanlara ancak öngörülebilir bir hayat sunmakla mümkündür.
İslam felsefe bilim tarihinde dinî düşünce ile felsefî düşüncenin birbirleriyle çatışan ve savaşan olmaktan daha çok birbirlerini tamamlayan bir yapı arz ettikleri söylenebilir.