Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kelime Baz 2

Sevan Nişanyan

Kelime Baz 2 Sözleri ve Alıntıları

Kelime Baz 2 sözleri ve alıntılarını, Kelime Baz 2 kitap alıntılarını, Kelime Baz 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakirler ayaklanmasın diye kamu eliyle yemek dağıtmak da Türk ve İslam icadı değildir, köklü bir Bizans müessesesi- dir, Osmanh oradan devralmıştır, onu da antrparantez belirt­ miş olalım. Jüstinyen devrinde (6. yüzyıl) kurumlaşmıştır, ama kökü eski Roma’nın panes et circenses düşüncesine daya­ nır. Tercümesi: fakirlere ekmek ve sirk ver ki oyalansınlar, akıllarına kötü şeyler gelmesin.
“Boz” ve “qonur” azerbaycan türkçesinde gri demek ayrıca.
Esas Türkçede kahverengi spektrumunu karşılayan üç ke­lime biliyorum. Bir kere boz; tanımlanamayan her çeşit ara renk için kullanılan joker bir kelime. Özellikle sarı ile kahve­ rengi arası toprak rengi. Yağız: karaya çalan yanık kahveren­gi, muhtemelen yanmak ve yakmak fiilleriyle aynı kökten. Bkz. İngilizce brown. Almanca braun < Ing. burn. Aim. brennen (yanmak/yakmak). Anadolu ağızlarında yaşayan üçüncü sözcük konur, daha doğrusu art damak n’siyle kongur.
Reklam
Bekr Arapların büyük aşiretlerinden, daha doğrusu aşiret konfederasyonlarından biri. Mudar ve Rebia diğerleri. Hz. Ömer devrinde Araplar lyad bin Ganem eliyle Yukarı Mezopotamya’yı fethettiğinde Amid ilini Bekr aşiretine, Urfa ilini Mudar aşiretine, Cizre tarafını Rebia aşiretine tahsis etmişler. Diyar-ı Bekr adı kalmış. Diyar-ı Mudar ve Diyar-ı Rebia ise önceleri aynı derecede yaygın isimler olduğu halde sanırım 12. yüzyıldan sonra bir daha pek duyulmuyor. Diyar-ı Bekr kentin değil vilayetin adı. Türkçe telaffuzda Diyarbekir tercih edilmiş. Kentin adı hep Amîd kalmış, osmanlı belgelerinde de öyle geçer.
Peki İstanbul’un her yerine iki-üç seneden beri eşek çükü gibi diktikleri o bayraklar beni neden rahatsız ediyor öyleyse? Şundan rahatsız ediyor. O bayraklar ulusun bayrağı değildir. Bir hizbin, bir siyasi görüşün bayrağıdır. Siyasi bir meydan okumadır. “Bu memleket bizimdir, bizden olmayan vatansız­ dır” diyen bir zümrenin vatandaşa verdiği gözdağıdır. Ya bize boyun eğ, ya da defol git Moskova’ya / Mekke’ye / Erbil’e / Vaşington’a yahut cehennemin dibine diye haykırırlar, gür bir sesle ve postal raprapları eşliğinde. Ben bir ülkeye bundan daha büyük kötülük yapılabileceği­ ni sanmıyorum. Bölücülüğün daniskası budur.
Tarihte sekiz ayrı alfabeyle yazılan yegâne dil Türkçedir. Türkçeyi 8. yüzyılda ilk yazıya döktüklerinde Köktürk ya­ zısını kullanmışlar, ki dilin yapısına tastamam uyan home­ made bir alfabedir. Aradan yüz yıl geçmemiş Uygurlar Soğd yazısını adapte edip onunla yazmaya başlamışlar. Derken Türklerin yarısı Budist olunca Hindistan’dan ithal Brahmi ya­ zısı revaç bulmuş. 11. yüzyılda Müslümanlığın gereğidir diye Arap yazısı benimsenip 800 küsur yıl onda karar kılınmış. 20. yüzyılda Türk milletlerinin yarısı Latin alfabesini, yarısı Kiril alfabesini seçti veya seçmek zorunda kaldı. Ayrıca ta 14. yüzyıldan itibaren Ermeni ve Rum yazılarıyla yazılan hayli zengin bir Türkçe literatür de var.
Gece gece tüm sinirlerimi bozdu yahu!.
Yunus’un (yunus emre*) Türkçesini” koruyaydık ah, kimbilir Wittgenstein’ın eserleri Türkçeye ne güzel çevrilirdi! Füzyon mutfağı menüleri, Adli Tıp raporları, at yarışı tahminleri ve OEM hardware katalogları ne kadar harika yazılırdı! Kasko sigorta sözleşmesi hele, ne şiirsel dururdu: “Çün ki kaza ettin vargıl/jandarmaya haber vergil/şerbet içüp esrik isenfçerağ gibi derdin yangıl."^^
Reklam
Latince lacerta, ki /lakerta/ okunur, kertenkele demek. Fransızca lézard ile İngilizce lizard bundan gelme, onlar da kertenkele. Yamsıra eski Romalı yazarların birkaç kez bahset­tiği bir balık adı. Literatürü inatla taradığım halde hangi balık olduğunu çözemedim maalesef. İstavrit diyeceğim, ama bana güvenmeyin. İstavritin Yunancası sauroidês (/savridis/) “ker­ tenkele balığı” demek, oradan akıl yürütüyorum. Rumca lakerda palamut tuzlaması. Türkçede en erken Ka­nuni Sultan Süleyman dönemine ait bir kanunnamede denk geldim.
Tarihte kader birliği etmiş olabilirler, Zazalarm bir kısmı kendini “Kürt” sayıyor olabilir, kendi bilecekleri iştir, bile­ mem. Ama kalkıp da Zazaca Kürtçenin lehçesidir diyecek ol­ san hakikate savaş açan Öztürkçülerden farkın kalmaz, bunu görmek lazım. Ortak kökten gelmişler, peki; ama ona bakar­ san İngilizce de ortak kökten gelir, o da mı Kürtçenin lehçesi sayılacak?
Esmer ve bunun dişisi semrâ; karaya çalan kahverengi, yani yağız. Siyahımsı kahverengi kürkü olan bir hayvan vardır, samur, o da büyük olasılıkla ay­nı kökten.
Bu adam hakkında bilgi sahibi birileriyle cidden konuşmak isterim..
“Kürt yoktur, kart kurt yapan dağ Türkleri vardır” acaba aptallık anlayışını aşar mı aşmaz mı? “Terörü lanetlemezsen senle konuşmam” yahut “geçmişini inkâr etmezsen sınırı aç­mam” nasıl bir zekânın eseridir? Anadolu’da her ihtiyarın se­ve seve anlattığı soykırıma “yoktur” demeyi vatan davası yapanların IQ seviyesi hakkında ne diyebiliriz?
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.