"Her insan değişme potansiyeli taşıyan bir tohum taşır içinde. O tohum ki günü geldiğinde toprağa kavuşup filiz verecek ve içindekini dışarıya taşıyıp değişimini başlatacak. Ama bu tohumun içinde gelişip serpilebileceği ortamın da yaratılması lazım. Bunu sağlamak için de emek sarf etmen gerekiyor. Sonra da bunu sevgi kavramını öğrenmek ve kuvvetlendirmek için kullanman gerekiyor. Yani biraz daha çaba sarf etmen lazım."
"Önemli olan korkuların sebeplerini bulmuş olman. Bundan sonrası daha kolay olacak. Tüm diğer duygularımız gibi korku duygusu da her zaman bizimle birlikte yol almaya devem edecektir değil mi? Onun varlığını kabullenmek ve bu duyguyla baş edebilmek için diğer tüm duygularımız için geçerli olan yola başvurmak gerekiyor. Duygularımızı eğitip onu kendi denetimimiz altına alırsak onun bize istediği zaman istediğini yaptırmasını engellemiş oluruz."
Op. Dr. Fikret Yıldırım'ın kaleminden günümüz insanın kendisine, diğerine ve hayata yabancılaşmasının hikayesi. Aşk, korku ve belirsizlik üçgeninde ele alınan gerçekçi, soluk soluğa okuyacağınız kendinize katkı sağlayacak bir psikoloji romanı.
Kalabalığın içinde giderek yalnızlaşan ve kendine yabancılaşan Ela ile ezilmişlik içinde geçen geçmişine inat para ve güç ihtirasına kapılmış işkolik, zengin iş adamı Arif’in kesişen yolları ve tutkulu bir aşkın öyküsü…
İlk çağ filozoflarından başlayıp günümüze kadar sorgulanan ve görünen o ki insanlık var olduğu sürece de sorgulanmaya devam edecek olan, “hayatın anlamını” aramak yerine “Hayatı nasıl anlamlı kılabiliriz?” sorusuna yazarın naçizane bir dokunuşu…