Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kendini Arayan İnsan

Seyyid Ahmet Arvasi

Kendini Arayan İnsan Gönderileri

Kendini Arayan İnsan kitaplarını, Kendini Arayan İnsan sözleri ve alıntılarını, Kendini Arayan İnsan yazarlarını, Kendini Arayan İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakikatin parçalanması.
Varlık ve oluş karşısında insan zihninin gerçeği arayışında ve tarifinde bir tek prensibe bağlı olmadığını gözlüyoruz. Hakikatın, olduğu gibi, şekil değiştirme­ den insan zihnine aks etmesinin imkansızlığıdır. Bilgimizi değiştiren insan zihnine hakim, insana has zihni prensipler vardır. İnsan zihnine hakim bu prensipler, hakikati insana göre şekillendirerek tahlil ve tarif ederler. İnsan zihninde sanki hakikat bir tek olmaktan çıkar, çeşitlenir, adeta parçalanır.
183 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Düşünen Adam...
Kendini Arayan İnsan. Kitabı okumaya başlamam ve Seyit Ahmet Arvasiyi keşfetmem Adımlar dergisinin bir köşesinde Salih Mirzabeyoğlunun okuma ile alakalı ile görüşleri ve önerileri yazısı sayesinde oldu... Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun cezaevindeyken İbda bağlılarına "Kendini Arayan İnsan var mı?" sorusuna kimseden cevap
Kendini Arayan İnsan
Kendini Arayan İnsanSeyyid Ahmet Arvasi · Bilgeoğuz Yayınları · 2015253 okunma
Reklam
(...) Bugünün insanları dahi, ya materyalist, ya spiritüalist, ya da idealist olmaya zorlanmaktadır. Materyalistler maddeyi mutlak varlık haline getirmeye çalışırken, spiritüalistler ruhu mutlak varlık ittihaz etmek çabasındadırlar. İde­alistler ise, insan idrakini, bütün varlığın yaratıcısı durumuna getirmektedirler. Her üç fikir akımı da insanın hayatında gücünü ortaya koymuş, kah biri, kah diğeri kısa bir süre için hakimiyet kurmuş, fakat asla hiçbiri tam bir galebe elde edememiştir. Bu dün böyle idi, bugün de öyledir, yarının da böyle olması pek muhtemeldir. Biz, bu noktada, asla hiçbir akıma kapılmamakta ve yine asla bunların telifini yapmaya çalışan bir elektizmi benimsememekteyiz. Bizce ne madde, ne ruh, ne de insan idraki ve ne de bunların bir telifi Mutlak Varlığı temsil edebilir. Mutlak Varlık, bütün bunların ötesinde duran ve varlık tezahürlerinin oluşunu hazırlayan varlıktır. Daha önceden de belirttiğimiz gibi, objeler, her türlü varlık tezahürü ve oluşlar, bize ve bizim idrakimize uzanan Mutlak Varlıktan gelen mesaj'lardır. Madde, bunun kağıdı ve mürekkebi; ruh, bu kağıda nakşedilmiş emirler, insan idraki ise bu mesajın muhatabı veya en zeki okuyucusu durumundadırlar. Bunların hiçbiri mesajın sahibi olan Gerçek ve Mutlak Varlık değil, ancak onu ifadeye birer araç durumundadırlar.
(...) Ancak, şurası unutulmamalıdır ki, toplumlar ve toplumcular muhafazakardılar; bunun aksine inkılaplar, büyük kişilere, yani dehalara istinad ederler. Toplumlar, dehaların doğmasına yataklık ederler, ama hiçbir zaman toplumlar bizzat dehaya ulaşamazlar. Deha ferdin unvanıdır. Dahi toplum yok, dahi fertler vardır.
Yaw bu adam ne kadar güzel konuşuyor:)
Lakin zeka hayati ve subjektif hamle ve tutuş içinde iken katı aklın, sınırlı mantığın ve zorba eşya kanunlarının hasmı olarak adeta kendine has bir düzen ve mantık arar. Bu mantığı kurar da. Zeka, adeta "subjektif bir aklın" peşindedir. Daha doğrusu zeka, eşyaya uymakla "objektifleşir", hayata uymakla "subjektifleşir".
Müthiş
Niçin varlığımızın başka bir varlı­ğın bünyesinde erimesine direnmekteyiz? Maddi varlığımı­zın başka bir madde kompozisyonuna katılmasına niçin ölüm diyoruz? Böyle bir ölümün maddi varlığımızı tehdit etmesi muhal olduğu halde bizim korumak istediğimiz nedir? Görülüyor ki, ölüm, maddi varlığımızı değil, orijinalliğimizi ve manamızı tehdit etmektedir. Apaçık görülüyor ki, "ben" bu orijinalitedir.
615 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.