Orada ölmedim, ama neredeyse ölüyordum, ve bir an, belki bir kaç an geldi ki ölümün tadını duydum, kendimi ölmüş saydım. Böyle bir yüzleşmenin tedavisi yoktur. Bir kez olunca olmaya devam eder; hayatınızın sonuna kadar bununla yaşarsınız.
Hepimiz hikayeler dinlemek isteriz,tıpkı çocukken olduğu gibi dinleriz anlatılanları.Gerçek hikayeyi sözcüklerin içinde hayal ederiz,bunu yapmak için de hikayedeki kişinin yerine koyarız kendimizi,kendimizi anladığımız için onu anlamış gibi yaparız.Bu bir kandırmacadır.Kendimiz için varızdır belki,zaman zaman da kim olduğumuzu anlar gibi oluruz,ama yine de asla emin olamayız,hayatlarımız sürerken kendimize karşı gitgide daha fazla saydamlaşırız,kendi tutarsızlığımızın daha çok farkına varırız.Hiç kimse birbaşkasının sınırından içeri giremez,nedeni de basittir.Hiç kimse kendine ulaşamaz da ondan.
Hepimiz hikâyeler dinlemek isteriz, tıpkı çocukken olduğu gibi dinleriz anlatılanları. Gerçek hikâyeyi sözcüklerin içinde hayal ederiz, bunu yapmak için de hikâyedeki kişinin yerine koyarız kendimizi, kendimizi anladığımız için onu da anlarmış gibi yaparız. Bu bir kandırmacadır. Kendimiz için varızdır belki, zaman zaman da kim olduğumuzu anlar gibi oluruz, ama yine de asla emin olamayız, hayatlarımız sürerken kendimize karşı gitgide daha fazla saydamlaşırız, kendi tutarsızlığımızın daha çok farkına varırız. Hiç kimse bir başkasının sınırından içeri giremez, nedeni de basittir: Hiç kimse kendine ulaşamaz da ondan.