Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kim Savaşım Verebilir

Abdülkerim Sürûş

Kim Savaşım Verebilir Gönderileri

Kim Savaşım Verebilir kitaplarını, Kim Savaşım Verebilir sözleri ve alıntılarını, Kim Savaşım Verebilir yazarlarını, Kim Savaşım Verebilir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Geçmişte bir din kardeşim vardı. Onu benim gözümde büyüten şey, dünyanın onun gö­zünde küçük olmasıydı."
Sayfa 70 - Hz. Ali'nin Ebü Zer hakkındaki sözleriKitabı okudu
Bir şey hakkında cahil kalmak kişide o şeye karşı saygı ve korku duygusu doğurur. Ama hakkında bilgi edinildikten sonra saygı ölçülü ve bilinçli bir şekil alır.
Sayfa 51 - bence de böyle olmalıydı ama aslında böyle mi oluyor?Kitabı okudu
Reklam
Soru şudur: Hangi öğreti bu kayıplar karşısında ve hala zaferden herhangi bir eserin bulunmadığı bu durumda savaşımın sürdürülmesini sağlayabilir? Hangi öğreti direnişe, savaşımı sürdürmeye, sabırlılığa ve hedefe doğru ilerlemeye teşvik edebilir? Ve hangi öğreti bunları yapmaktan Acizdir?
Taş veya tahtadan bir put edinip bu putun yüceltilmesinin ve ona ibadet edilmesinin tek mümkün ve mevcut şirk olduğunu sanmayınız. Daha gizli, daha ince ve daha yaygın şirk; bilim, tarih, sınıf, ırk, insan ve benzeri isimlere sahip putlar edinilmesi; kendilerine ibadet edilmesi ve bunların 'gerekir' ve 'gerekmez' in, 'iyi' ve 'kötü'nün yaratıcısı sayılmasıdır. Keşke bu tür bir puttan böyle bir mucizenin ortaya çıkmayacağını ve bu putun sonunun kırılma ve yanma olduğunu bilselerdi!
Dünya ve insan, hiç içinde hiçti; mutlak ve demirden bir zorlayışın mahkumuydu.
Sayfa 38 - ... Ömer Hayyam'a göreKitabı okudu
Dünya, sonu gelmez bir savaş sahnesidir. Eğer her zerrenin kalbini yarıp bakacak olursak içinde iki savaşçıyla karşılaşırız.
Reklam
eğer ideolojiyle anlatılmak istenen şey tüm İslam öğretisiyse (kimileyin ideolojiyi bütün bir öğreti anlamında kullanıyorlar) ve soru, «İslam öğ­retisi bilime dayanmakta mıdır yoksa bilime dayan­mamakta mıdır?" anlamındaysa, bu durumda açıkla­ maya ihtiyaç vardır. İslam öğretisi (mekteb) dünya-görüşü ve ideoloji olmak üzere iki bölümden
Rum suresi 2-3-4-5
Tecrübi bilimler deneye dayalı olarak ortaya çı­karlar ve şartlı yasalar verirler. Biz bilimde hiçbir zaman kimseye «Yere düşeceksin ve kafan kırılacak» demeyiz. Eğer bunu dersek peygamberlik veya sihir­bazlık ediyoruz demektir. Bunun yerine, «Eğer biri yere düşerse ve yer sert olur da kafası sert zemine hızla çarparsa kafası kırılacaktır.» deriz. Hepsini "eğer" ile söyleriz. Ama eğer ben size, «Bunun eğeri meğeri yoktur; bu akşam eve gittiğinizde kesinlikle düşecek ve kafanızı kıracaksınız, dersem, artık bu bilimsel bir yasa değildir; peygamberliktir. Aynı şe­kilde eğer, «Bunun tartışılacak bir yanı yoktur; siz gelecekte mutlaka zafer kazanacaksınız. Bugün ka­zanmazsanız yarın kazanacaksınız. Yarın kazanmaz­sanız gelecek nesil kazanacaktır. Ne olursa olsun za­fer kesindir.» dersek artık bilime değil, peygamberliğe dayanıyoruzdur
İhsan Eliaçık bunu beğenmedi
Dünya-görüşünüzle çelişen bir ideolojiye sahip olamazsınız. Bu nedenle de belirli bir dünya-görüşüne sahipken herhangi bir ideolojiyi benimsemek müm­kün değildir. Misal veriyorum: Eğer kişi sahip olduğu dünya-görüşüyle dünyanın bir hedefinin olduğuna inanıyorsa bu şahıs iki çeşit ideolojiye sahip olabilir. Ya dünyanın hedefi doğrul­tusunda
Dünya-görüşü, davranış şeklini ve ideolojik alanı sınırlar. İdeolojiyi doğurmaz ama onu sınırlar. Başka bir söyleyişle, eğer belirli bir dünya-görüşünüz varsa artık canınızın istediği her ideolojiyi benimseyemez­siniz. Dünya-görüşü size dolaysız bir şekilde bir ide­oloji vermez ama size hangi ideolojileri seçemeyece­ğinizi söyleyebilir. Etkisi olumlu yönde değil, olumsuz yöndedir. Doğurmaz, ama yönlendirir. Olumlu ve ka­bul edilebilir ideolojileri gösterir ve kabul edilemez olanları dışarda tutar.
Reklam
Ya savaşım vermek mümkün değildir, veya eğer savaşım sözkonusuysa ve bir görevse (farize) , bir güvencenin olması ve kimsenin gönlünde çekilen sıkıntıların boşa gideceğine dair herhangi bir korkunun bulunmaması gerekmektedir. Bu ise sadece yıkıl­ması mümkün olmayan ve kendisine tevekkül edilin­ce sıkıntıların pahasını ödeyen, kendisine dayanılınca ve kendisi için savaşım verilince her zaman için sonuca ulaşılmasına imkan sağlayan birine tevekkül etmekle mümkün olabilir.
Sa'di
Gofte-büdem çü biyayi ğem-i dil ba-tü bıgüyem Çe bıgüyem ke ğem ez-dil bıreved çun tü biyayi [Demiştim ki gelsen sana gamımı anlatacağım Ne diyeyim ki sen geldin kalmadı gamımdan eser]
Bizim ülkede bu ters işliyor
Bir şey hak­kında cahil kalmak kişide o şeye karşı saygı ve kor­ku duygusu doğurur.
Peygamberlerin şirke karşı verdikleri savaşımı eskimiş sanmayasınız! Yüce Allah'ın yerine başka ilahların kimi kişiler için «ge­rekir• ve gerekmezler üretmesi, «iyi• ve «kötü» için deger- ölçüleri vermesi vs hayat için yol ve yöntem belirlemesi zamanımızın on büyük şirkidir.Bu, küçük bir şirk değildir. Taş veya tahtadan bir put edinip bu putun yüceltilmesinin ve ona ibadet edilmesinin tek mümkün ve mevcut şirk olduğunu sanmayınız. Daha gizli, daha ince ve daha yaygın şirk; bilim, tarih, sı­nıf, ırk, insan ve benzeri isimlere sahip putlar edinil­mesi; kendilerine ibadet edilmesi ve bunların "gerekir ve gerekmezin", «iyi» ve "kötünün" yaratıcısı sayılmasıdır.
Denilmiştir ki, «Savaşım vermek gerekir; çünkü savaşım, dünyamızı oluşturan yapının bir parçasıdır." Bu sözle anlatılmak istenen şudur: «Diyalektik­sel mantığa göre dünyanın her bir yanında zıt­lar birbirine karşı amansız ve bitimsiz bir savaşım vermektedirler. Dünya, sonu gelmez bir savaş sahne­sidir. Eğer her zerrenin kalbini yarıp bakacak olur­sak içinde iki savaşçıyla karşılaşırız."
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.