Kimya-yı Saadet
İmam GazaliEn Eski Kimya-yı Saadet Gönderileri
En Eski Kimya-yı Saadet kitaplarını, en eski Kimya-yı Saadet sözleri ve alıntılarını, en eski Kimya-yı Saadet yazarlarını, en eski Kimya-yı Saadet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Savaştan kaçan namertler arasın da, düşmanla çarpışan kahraman gâzi gibidir.” (S.a.v)
“Kibirden uzak ol. Çünkü Allah(cc)’a karşı işlenen ilk günah, kibirden dolayı idi. İblis, kibir sebebi ile Hz. Adem’e secde etmemiş ve cennetten kovulmuştur. “
“ Hasetten de uzak ol. Çünkü haksız yere dökülen ilk kan, haset (kıskançlık) yüzündendir. Hz. Adem’in oğlu Kâbil, kardeşi Hâbil’i kıskançlık yüzünden öldürmüştür.”
Allah buyurur:
"Kendi arzularına sabredenlerin mükâfatı hesapsız verilir."
(Ez-Zümer sûresi, âyet 10)
Bil ki, Allahu Teala'yı tanımanın anahtarı, insanın kendi kendini tanımasıdır.
Ruh:
Bu görünür dünyaya alışveriş etmek, güzel tohumlar ekmek için gelmiştir. Sen de bu manevi ticareti dünyada yapmayı, ahiret tohumlarını dünyada ekmeyi bilmelisin.
Diyelim ki, eğer bir kişi gözünü açıp yere, göğe, kendi vücuduna bakarken gözlerini yumsa, Bütün varlıklar göz önünden kaybolur, gider. Hatta kendi bedenini bile görmez olur. Ama ruhunun varlığı o kişiden uzaklaşmaz, kaybolmaz. Ölüm zamanında beden toprak olur. Ama gönül ki, ruhtan başka bir şey değildir, yok olmaz.
Fani değil, ebedidir.
Sâlike (Allah’ı tanıma yoluna girene) ilahi yollardan birine giren kişiye, önceleri lazım olan şey mücahededir. Din yolunda cehd göstermek, çalışmaktır. Çünkü, onu bilmek, anlamak cehdin ve gayretin tamamlanması ile hasıl olur.
Allahu Teala Sâlike, Din yolunu tutana kendi lütfu ile o ruhun hakikatini bildirir.
Nitekim Kelam-ı Şerifinde şöyle buyurur:
“Bizim uğrumuzda cehd edenlere biz elbette yollarımızı gösteririz. Hiç şüphe yok ki,
Allah iyi iş yapanlarla birliktedir.”(Ankebût S./69.)
Ahmed bin el Havari dedi ki:
—Bir kadını rüyamda gördüm.
Onun güzelliğini hiçbir şeyde görmemiştim.
Onun yüzü, parlaklıkta şimşek nuru gibiydi.
Ona:
—Bu senin yüzünün parlaklığı nereden geliyor? dedim.
O:
—Hatırında mıdır ki, filan gece Hak Teala’yı anıp ağladın! dedi.
—Hatırımdadır! dedim.
Kadın da:
—Senin gözünün yaşını yüzüme sürdümdü. Bütün bu nur ondandır! dedi.