Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kırk Ambar

İskender Pala

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
VAHDET BAHSİNDE
Tasavvuf sözlüklerine göre aşk sarhoşu vahdet yolculuğunu üç kademede tamamlar. 1. Vahdet-i Kusud: Kast edilen şeyde vahdettir ki kulun istediği ile Allah'ın irade ettiği şeyin aynı olması halidir. Kulun maksadı ve muradı ile Allah'ın kulu hakkında irade ettiği şeyin örtüşmesi, böylece iki iradenin birleşip tek iradeye dönüşmesi. Burada kul kendi irade ve isteklerinden vazgeçerek Allaha yönelir ve onların yerine Allah'ın irade ve isteklerini koyar. Vahdeti kusud, kul ile Hakk'ın ortak bir yerde buluşmaları değil; kulun, Allah'ın iradesinde kendini konumlandırmasıdır. Allah'ın iradesinin kul üzerinde etkili ve geçerli olması yani. Vahdeti kusud, vahdetin en aşağı derecesi, belki avamcasıdır. Bütün müminlerin bu vahdet anlayışı içinde kulluk etmeleri gerekir. Bu yüzden eskiler " Lâ maksude illallah (Allahtan başka maksat yoktur)" derler. Fuzulî'nin, Oldur bana murad ki oldu sana murad Haşa ki senden özge ola müddea bana demesi bu yüzdendir. Yani "Benim murad edindiğim şey, ancak Senin muradına uygun olandır. Haşa! Senden başka bir murad taşımak, böyle bir iddiada bulunmak bana yakışmaz!"
Sayfa 6 - KapıKitabı okudu
Reklam
Eskiler nükte için "fehm ü idrâki zarafete bağlı kıssa" derlerdi. Yani anlaşıldığı vakit zarafet ortaya koyan ifade.
Sayfa 238
Halel b. Eyyub'a "Deli kimdir?" denildiğinde: -Bir saat sonra öleceğinden emin olmadığı halde dünyasını imar etmeye çalışandır, cevabını vermiş. Sizce şimdi kim akıllı? -Hz. Aişe: - Dünya kimin arzusu ve hayali ise o delidir; ona akıllı denilse bile, buyuruyor.
Bir çağ geldi, evlerimizdeki o nadide el emeği göz nuru güzellikleri eskicilere, bit pazarlarına verdik; sonra da gardroplarımızı batı dünyasından ithal edilmiş yalancıktan göz boyayan giysilerle doldurduk.
Sayfa 220
"Bakma yâ Rab sevâd-ı defterime / Onu yak âtese benim yerime".
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.