Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kırk Ambar 1: Rümuz-ül Edeb

Cemil Meriç

Kırk Ambar 1: Rümuz-ül Edeb Gönderileri

Kırk Ambar 1: Rümuz-ül Edeb kitaplarını, Kırk Ambar 1: Rümuz-ül Edeb sözleri ve alıntılarını, Kırk Ambar 1: Rümuz-ül Edeb yazarlarını, Kırk Ambar 1: Rümuz-ül Edeb yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne olursa olsun, yaşadığımız dönemin bir özelliği var korkunç bir samimiyet. Birçok genç inanmış oldukları değerlerden yüz çeviriyor, onları yok farz ediyor. Bugünün nesli artık ne katılmadığı bir dinle tartışmaya yanaşıyor, ne bu dine dayanan bir ahlâkla, ne bu ahlâktan doğan bir şeref anlayışıyla. Günün birinde inanınca da, baştan başa değişiyor hayatı. Her şeyi yeni inancına göre düzenliyor. İnanmıyorsa düpedüz inanmıyor.
Kitapların da, insanlar gibi alınyazıları var; garip ve anlaşılmaz alınyazıları.
Reklam
İlim de büyük bir rol oynar hümanitarizmin gelişmesinde; asırlık hurafeleri ortadan kaldırırken, insanla insan arasındaki farkların da kökünü kazır. Onsekizinci asırdan beri az çok şüphecidir ilim. Şüphenin olduğu yerde taassup ve zulüm barınamaz. Bununla beraber ondokuzuncu asırda, ilim, hümaniter prensiplerin hem lehinde kullanılacaktır, hem de aleyhinde. Evet, tıpla cerrahlık, maddî acıları gidermek için sayısız hizmetlerde bulunur. Tatbikî ilimler insan konforunu geniş ölçüde arttırır. Fakat Malthus'la Darwin'in 'hayat için mücadele' nazariyesi hümanitarizmi baltalar. Sanayinin emrine giren ilim, aşağı sınıfların yarasına tuz biber eker. Savaşa tatbik edilen ilim, insanlığın felaketine sebep olur.
Tektanrılı bir din olan İslamiyet için de insanın amacı ebediyettir. Kulun hayatı bu dünya ile sınırlı değildir. Ama İslâm arza da damgasını vuracak ve bir mümin olarak insana dünyada yaraşır bir düzen kuracaktır. O da bu yönüyle "hümanist".
Biz Rönesansı yaşamadığımız için mi hümanist olamadık? Unutmayalım ki Rönesans, tarihi bir gerçekten çok, bir Italyan miti. Düşüncede yeniden doğuş ve atlayış olmaz. İslâmiyet'te kilise de yok, Allah'la kul arasında herhangi bir aracı da. İslâm düşüncesi hangi baskıya karşı direnecek, bağımsızlığını kime ispat edecekti?
Hümanizm, Avrupalı için kaybettiği dinlerin, yıktığı inançların yerini alan bir put. Hümanizm bir aydın hastalığı ama kimse bu izmin hudutlarını çizemiyor. Diyorlar ki hūmanizm, insanı mükemmelleştirmek, varabileceği en yüksek irtifaa yükseltmek, yani gerçek insan, kâmil insan yapmak. Yalnız örnek kim olacak? Sokrat mı, Vinci mi, Erasmus mu, Goethe mi? Nietzsche'nin ideali insan-üstü idi; yakın tarihin(2.DÜNYA SAVAŞI)kanlı tacidarları bu rüyanın ne kadar tehlikeli olduğunu ispat ettiler.
Reklam
İslâmiyet Yunan ve Roma'dan düşünceyi almıştı, besleyici unsurları varlığına katmış, posayı bırakmıştı geriye. Unutmayalım ki karanlıklar içinde bocalayan Avrupa'ya Antikçağ'ın en büyük dâhisini, Aristo'yu, müslümanlar tanıtmıştır.
Başı çeken: en olgun yani en iyi konuşabilen millet. Daha az gelişmiş milletlere kendi biçimlerini veya konularını aşılayan yahut onlardan biçim ve konu alan o. Bu işi yaparken dikkate aldığı: kendi keyfi, kendi çıkarları.. Öteki milletleri anlamak, onların ruh dünyasına inmek umurunda değil. Demek ki söz konusu olan milli bir edebiyatın hakimiyeti.
Ah bu kalabalık: her dedikoduyu hakikat sanan şapşal ve şuursuz sürü (daha doğrusu zavallı aydın kardeşlerimiz).
"Yaşar Kemal, haddini bildiği zaman bir ümmi-i âriftir. "diyor
Mütevâzı kaabiliyetleri olan bu arkadaş, nobel peşinde koşacağına daha çok okusa, daha az yazsa, hem kendisi hem de edebiyatımız için hayırlı olurdu.
Reklam
İhtiyar bir medeniyetin dramıydı bu; kendini inkâr eden bir medeniyetin dramı. Doğu ile Batı, haç ile hilâl, muhteşem bir maziyle karanlık bir istikbâl boğaz boğaza idiler. Ama kavga sona ermemişti henüz. Son söz söylenmemişti.
Şimdi dünyadayız. Aldananların, inananların, dövüşenlerin dünyasında.
İnsan münasebetlerini akıl düzenler. İslam ezelî hakikate, yani vahye teslimiyettir. Akıl, ilahî iradeyi anlamak ve anlatmak için bir vasıta. İslamiyet en yırtıcı kavimleri, en rahim, en adîl cengâverler payesine yükseltmiş. Kurdu kuzulaştırmış. Allah korkusuna dayanan bir medeniyet allah korkusu kalmayınca bedeviyetlerin en sefili olmaz mı?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.