Düşünce hayatımız, Tanzimat'tan bu yana, bir “rüyada taaşşuk”. Midhat Efendi klasik lâfzına sevdalanmış, Sait Bey realizm lafzına. Ya sonrakiler? Galiba biricik ilerleme, tek tek lafızlardan, lafız kümeciklerine yâni sloganlara geçmemiz oldu. Ne var ki Ahmet Midhat neslinin dağlar deviren itimad-ı nefsini de kaybettik. Karanlıkta kekeleyen koca bebekleriz.