Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitabü'z-Zühd

Ahmed Bin Hanbel

En Eski Kitabü'z-Zühd Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kitabü'z-Zühd sözleri ve alıntılarını, en eski Kitabü'z-Zühd kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muâz b. Cebel (ra), Resulullah (sas) 'In kendisini Yemen' e (vali olarak) gönderirken, ona: "Konfora dalmaktan sakın. Zira Allah'ın (has) kulları lükse göz dikmezler" dediğini haber vermiştir.
Ömer b. Hattâb (r.a) mescitte; "Ey Allahım! Beni az olan kullarından eyle." diye yalvaran bir adamı işitti. Ömer (r.a) adamın yanına gitti ve: "Bu duayı nereden öğrendin?"dedi. Adam: "Allah'ın kitabından öğrendim." dedi. Ve Sebe süresinin 13. ayetini okudu: "..kullarımdan şükredenler 'pek azdır'." Bunun üzerine Ömer (r.a): "Ey Ömer! Bütün insanlar senden daha alim!" dedi.
Reklam
Ebû Hureyre (ra) diyor ki: "Suffe ehlinden yetmiş kadarını, üzerlerinde sadece bir parça elbise olduğu halde namaz kılarlar­ken gördüm. Kimisinin elbisesi dizlerine kadar uzanırken, kimisi­nin ki biraz daha aşağı sarkıyordu. Onlardan biri ruku'a eğildiği vakit, avret mahalli açılır endişesiyle elbisesini tutardı."
Muhammed b. Münkedir (ra) diyor ki: "Resûlullah (sav)'a, Ey Allahm Resulü! Cennet halkı uyku uyuyacaklar mı?' diye sorul­du. Resûlullah (sav) Uyku ölümün kardeşidir. Cennettekiler ise asla Ölmeyeceklerdir, cevabını verdi.
İbn Şihâb ez-Zührî ks. “Zühd,haramın Sabrı yenemediği, Helâlin de Şükre manî olamadığı şeydir.”
Çocukları Zikre Alıştırmak:
Abdullah bin Abdulmelik anlatıyor: "Cemaatle birlikte babamla beraber yürüdüğümüzde (bize bir ağacı göstererek), "Haydi şu ağaca varıncaya kadar rabbinizi tesbih ediniz" derdi. Bizler de ağaca varana kadar tesbih ederdik.Önümüze başka bir ağaç çıktığında, "Hadi şu ağaca varıncaya kadar da tekbir getiriniz" derdi. Biz de ağacın yanına gelene kadar tekbir getirirdik. Babam bunu bize her zaman yaptırırdı."
Sayfa 327
Reklam
Sehl b. Muâz b. Enes el-Cühenî, babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Resûlullah buyurdular ki: “Kim gücü yettiği halde, Allah için alçak gönüllü davranarak (şatafatlı) elbiseleri terk ederse, Allah teâlâ onu kıyamet gününde büyün mahlûkatın başında çağırır ve iman elbiselerinden dilediğini giymede onu serbest bırakır.”
Şehr b. Havşeb’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ölüm meleği Süleyman aleyhisselamın yanına gelmiş ve orada oturanlardan kendisine devamlı bakmakta olan birisine bakmaya başlamış. Melek çıkıp gidince adam ‘Bu kimdi?’ diye sormuş. Süleyman aleyhisselam, ‘Bu, ölüm meleğidir’ cevabını vermiş. Adam sanki benim canım alacakmışcasına bana bakıyordu’ demiş. Süleyman Aleyhisselam, ‘Ne istiyorsun’ deyince adamcağız, ‘Rüzgârın beni Hindistan‘a götürmesini istiyorum’ demiş. Süleyman Aleyhisselam, rüzgârı çağırmış ve o da adamı Hindistan‘a götürüp bırakmış. Daha sonra ölüm meleği tekrar gelmiş. Süleyman aleyhisselam: ‘Sen, benim yanımda oturanlardan birine devamlı bakıp durmuşsun, öyle mi? diye sormuş. O da; ‘Ona şaşmıştım. Ben onun ruhunu Hindistan‘da almakla emrolunmuştum. Oysa o senin yanında oturuyordu cevabını vermiş.”
Alkame b. Mersed’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Eğer bütün yeryüzü halkı, hepsi ağlayacak olsalar, (onların göz yaşları) Davud (as)’un işlediği hatadan dolayı döktüğü gözyaşlarına müsavi(eşit) olamaz. Eğer bütün yeryüzü halkının gözyaşı ile Davud (as)’un gözyaları, birleştirilse (yine de) Âdem’in (as) cennetten çıkarıldığı zaman döktüğü gözyaşlarına müsavi olamaz.”
Muhammed b. Vâsî, demiştir ki:
“Lokman (as) oğluna: “Yavrucuğum! Allah’tan kork, kalbin fücûr ile dolu olduğu halde insanlar sana izzet ikramda bulunsunlar diye, onlara Allah’tan korkuyor gibi gözükme” diye tavsiyede bulunmuştur.”
Reklam
Hâlid er-Rib’î’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Lokman, marangozluk yapan, Habeşli bir köle idi. Efendisi bir gün ‘bana bir koyun kes!’ demiş. O da kesmiştir. Daha sonra efendisi koyunun en güzel iki uzvunu bana getir demiş, o da koyunun dili ile kalbini ona götürüp vermiş. Efendisi onun bu ikisinden daha güzel organları yok muydu? Demiş o da, hayır cevabını verip susmuş. Efendisi, bana bir koyun daha kes demiş. O da emrini yerine getirmiş, efendisi onun en kötü iki organını at demiş. Lokman da koyunun dili ile kalbini atmış. Bunun üzerine efendisi ‘senden koyunun en güzel iki organını getirmeni istedim, diliyle kalbini alıp geldin. Yine en kötü uzvunu atmanı söyledim, bu sefer de yine aynı uzuvları, dili ile kalbini attın’ bu ne demek oluyor? Demiş. Oda bu ikisi temiz oldukları müddetce onlardan daha güzel bir organ yoktur. İkisi kötü oldukları takdirde de yine onlardan daha çirkin bir uzvunu yoktur cevabını vermiştir.”
306 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.