Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın

Umberto Eco

En Eski Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın Gönderileri

En Eski Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın kitaplarını, en eski Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın sözleri ve alıntılarını, en eski Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın yazarlarını, en eski Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya okumadığımız ama hakkında aşağı yukarı her şeyi bildiğimiz kitaplarla dolu. Onun için de mesele bu kitapları nasıl bildiğimizle ilgili. Bayard, Joyce’un Ulysses’ini hiç okumadığını ama öğrencilerine ondan bahsedecek durumda olduğunu söylüyor.
Can Yayınları
Evinize ilk defa gelen, heybetli kütüphanenizi görüp de size, “Hepsini okudunuz mu?” diye sormaktan daha iyi bir şey bulamayan birine verilecek birçok cevap biliyorum. Dostlarımdan biri şöyle cevap verirdi: “Daha fazlasını beyefendi, daha fazlasını. Kendi adıma, iki cevabım var. İlki: “Hayır. Bu kitaplar yalnızca önümüzdeki hafta okumam gerekenler. Okumuş olduklarım üniversitede. ” İkinci cevap da şu: Bu kitapların hiçbirini okumadım. Yoksa niye tutayım ki?” "
Can Yayınları
Reklam
Bana, şu ya da bu kitabı okudunuz mu diye sorduklarında, temkini elden bırakmadan hep şu cevabı veririm: “Biliyor musunuz, ben okumam, yazarım. ” Bunun üzerine herkes susar. I
Can Yayınları
Bütün mnemoteknik yöntemleri bir şehrin veya bir sarayın görüntüsünü kullanır, bunların her bir bölümü veya her bir yeri, hatırda tutmak gereken nesneyle bağdaştırılır. Cicero’nun De oratore’de (Hitabet Üstüne) aktardığı efsaneye göre, Simonides Eski Yunan’ın önde gelenleriyle akşam yemeğindeymiş. Gecenin bir vakti topluluktan ayrılmış, akabinde evin çatısının çökmesiyle konukların hepsi enkazın altında kalıp ölmüş. Cesetlerin kimliğini saptamak için Simonides’i çağırmışlar. Her birinin masanın etrafında nerede oturduğunu hatırlamaya çalışarak kimliklerini saptamayı başarmış. Dolayısıyla mnemoteknik sanatı, uzamda algılanan biçimleri nesnelerle veya kavramlarla, onları bir arada tutacak şekilde bağdaştırma sanatıdır.
Can Yayınları
Uzun bir öğrenme evresini noktalayan o son sınava hazırlanırdık eskiden: İtalya’da olgunluk sınavı, Almanya’da Abitur, Fransa’da bakalorya. Bu sınavdan sonra, kimse öğrenmeye mecbur tutulmazdı, üniversiteye giden seçkinler dışında. Dünya değişmezdi. Bilgilerinizi ölünceye kadar kullanabilirdiniz, hatta çocuklarınız ölünceye kadar.
Can Yayınları
Fransız Devrimi’ni anlatan hiçbir tarih masum değildir. Danton XIX. yüzyıl Fransız tarihçilerinin çok tuttuğu bir adamdı, her yerde heykelleri ve ismi verilmiş sokaklar vardı. Sonra yozlaşmış olduğuna kanaat getirilip gözden düştü ve Albert Matthiez gibi Marksist tarihçilerce desteklenen Dürüst Robespierre güçlenmiş olarak geri geldi.
Can Yayınları
Reklam
Kitapların çok pahalı olduğunu ve bir tek kralların, prenslerin, zengin bankacıların edinebildiklerini de belirtmek lazım. Kütüphanemden aldığım bu küçük incunabula’nın fiyatı, imal edildiği tarihte, bugün olduğundan daha yüksekti şüphesiz.
Can Yayınları
Fahrenheit 451’de Bradbury, kitapların tedirgin edici mirasından kurtulmak isteyip onları yakmaya karar veren bir toplum tahayyül eder. Fahrenheit 451 derece tam da kâğıdın yandığı ısıdır: Zira o toplumda kitapları yakmakla görevlendirilenler itfaiyecilerdir. Fahrenheit 451, İtalyan radyosundaki bir programın adı aynı zamanda.
Can Yayınları
Okumadığımız kitaplara dair konuya. Okumayı kolaylaştırmanın bir yolu vardır, yazar Achille Campanile’nin bulduğu yol. Marki Fuscaldo, çağının en bilgili adamı haline nasıl geldi? Babasından muazzam bir kütüphane miras kalmıştır ama onun hiç mi hiç umurunda değildir. Bir gün, tesadüfen bir kitabı açtığında, iki sayfa arasında bin liretlik bir banknot bulur.Öbür kitaplarda da var mıdır acaba diye merak eder ve ömrünün geri kalanını miras kalan kitapların sayfalarını düzenli olarak karıştırmakla geçirir. Bu şekilde bir bilgi küpü haline gelir.
Can Yayınları
Sürrealistlerin yaptığı gibi, “Anatole France'ı okumayın!” demek, okumayı salık vermek ya da "salık vermemek" , böyle denilmiş olmasa okumaya asla kalkışmayacağımız kitaplara dikkatimizi çekmiyor mu sonuçta?
Can Yayınları
Reklam
Şarap mahzeni gibi bir şey.Hepsini içmek gerekmez.
J.-P. Carriére: Bir kütüphane okuduğumuz ya da günün birinde okuyacağımız kitaplardan oluşmaz ille de, bunu açıkça belirtmek aslında çok iyi oldu. Okuyabiliriz dediğimiz kitaplardır bunlar. Ya da okuyabilirsek dediğimiz. Asla okumayacak olsak bile. Unberto Eco: Bilginin teminatıdır bu. J. -P. Carriére de T. : Şarap mahzeni gibi bir şey. Hepsini içmek gerekmez.
Can Yayınları
1.000 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.