Kızıl Sözleri ve Alıntıları
Kızıl sözleri ve alıntılarını, Kızıl kitap alıntılarını, Kızıl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hiçbir şey anlamıyorum, hiçbir şey bilmiyorum, hiçbir şey yapmıyorum, işe yaramamaktan tükeniyorum. Günlerce hiçbir şey yaşamıyorum, tanıdık bir tek çehreyle karşılaşmıyorum. Binlerce insanın arasında yapayalnız olmanın ne demek olduğunu sen bilemezsin."
Sayfa 60Kitabı okudu
Son günlerde burada nelere tahammül etmek zorunda kaldığımı kimseler öğrenemeyecek, kimse beni benden fazla hor göremez. Kendimi damgalanmış biri, bir hasta bir kötürüm gibi hissediyorum çünkü diğerlerinden çok farklıyım, bunu gözyaşları içinde hissediyorum, çok daha kötüyüm, çok daha değersizim, çok daha gereksizim, ben.
Mutluluğun veya mutsuzluğun, insanların veya yalnızlığın, geçmişin veya geleceğin, bunların hepsinin bir rüya olduğunu hissediyordu sadece. Hİçbirsey arzulamıyordu artık. Böyle bir anda suskunlaşmanın acaba ölmek mi olduğunu düşündü acıyla.
Sayfa 83Kitabı okudu
İnsanın güce, cesarete ve ataklığa ihtiyaç duyduğu bu şehirde, bu yeni yaşamda, kendisi gibi zayıf ve çocuksu birinin hali ne olacaktı.
Sayfa 16Kitabı okudu
Şehir, durup dinlenmeksizin gürlerken , ölümü ya da yaşamı hiç umursamıyordu.
"Haykırarak gözyaşlarını çağıran, müthiş bir üzüntü kaplamıştı içini."
Sayfa 9Kitabı okudu
...sanki fotoğraftaki gülümseme giderek donuklaşıyor ve karanlığın içinde kendisiyle birlikte hüzünleniyordu. Hatta resim artık gözüne o kadar karamsar görünüyordu ki, artık o tarafa bakmaya dahi cesaret edemiyordu
Sayfa 9Kitabı okudu
Berger çaresiz kaldığında tek bir şey yapardı, icinde bulunduğu durumu gizlemek için de yaptığı tek bir şey vardı. Hemen kabalaşırdı. "Bu benim meselem. Seni ilgilendirmez! Sen kendi ilişkilerinin derdine düş!"
Sayfa 45Kitabı okudu
Acaba bunları yazmaya hakkı var mıydı? Sahip olduğu biricik insanları daha fazla üzebilir miydi? Omuzlarında kimsenin alamayacağı bir yükü, bu genç kızın yumuşak yüreğine yükleyebilir miydi?
Böyle körlemesine ders çalışmasının tek nedeni, mahrum kaldığı onca şeyi düşünmemek için kendisini uyuşturmaktı.