Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kızıl Çocuğa Mektuplar

Peyami Safa

En Eski Kızıl Çocuğa Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kızıl Çocuğa Mektuplar sözleri ve alıntılarını, en eski Kızıl Çocuğa Mektuplar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peyami yargı dağıtıyor.
Komünistin ruh dibi yoklamalarında mutlaka bir kendini aşağı görme kompleksi yakalarsınız. Bazılarında bu bir cinsî sapıtmanın yahut ailelerinde bir ahlâk yıkılışının verdiği gizli utançtır. Damgalı bir ananın veya kız kardeşin temize çıkma şansının burjuva ahlâkının topyekûn inkârında bulan delikanlı için Karl Marks, ayaklarının dibinde çöreklenmeye değen büyük kurtarıcıdır. Bazılarında hacı-hoca evlâdı olmanın batı zevki ve yaşama edasiyle zıtlaşır gibi görünen soy kaderine karşı tahammülsüzlük. İleri bir ideolojiyi benimseme gururuna sarılarak gûya bu gerilik damgasını silmek için bir telâfi hamlesi. "Babam geri idi ama ben ileriyim!" tecellisi. İki yanlış değer hükmü arasında gülünç bir gurur. Bazılarında "rate" utancı ve öfkesi. Hiçbir meslekte muvaffak olamayanların olanlara karşı aşağılık duygusu, mazeretini burjuva nizamının haksız kuruluşunda arar. “Bu, sermayenin, sermaye uşaklarının ve düzenbazların dünyasıdır. Ben nasıl muvaffak olabilirim?" tesellisi. Liyakatsize de liyakatli ile bir hizada şeref ve refah vadeden mutlak eşitlik rejimine hasret. Bazılarında bir yabancılık kompleksi. Kiminin anası Macar, kiminin babası Hırvat, karısı Alman, kocası Amerikandır. Irk ve millîlik çatışmalarını topyekûn eleyen bir insaniyetçilik ve eşitlik hayalinin verdiği huzur. Bazılarında fakirlik."Biri yer biri bakar"dan kopması beklenen kıyamette bütün değerlerin hakkını alacağı ümidi. En masûm ve haklı, fakat Marksizme karşı yapılan tenkidlerden haberi olmadığı için, fakirlikten besbeter hüsranlara hazırlayan aldanış. En çok bunlara acırım. (Peyami Safa Ulus 1951)
Sen istiyorsun ki, istihsalin neticesi olan ka­zanç, ona emeği geçenlerin hepsi arasında müsavi paylaşılsın; kâr ücretten fazla olmasın. Daha doğ­rusu ne kâr, ne ücret; calışmanın bütün çalışan­lara verebileceği refah seviyeleri müsavi olsun. Senin Marksizm'-den anlayabildiğinin hulâsası, aşıağı yukarı, budur.
Sayfa 8
Reklam
Cahil ve şapşal bir celep milyon kaza­nır, fikir adamı ve sanatkar, nesiller yetiştiren öğretmen ihtiyac bataklığında çabalar.
Sayfa 7
ahır süpüren uşakla büyük bir tabiat kuvvet'i keşfeden âlimi aynı refah seviyesi içinde buluşturarak, kapitalist nizamın haksız müsavatsızlığı kadar haksız bir müsavat tesis edecektir.
Sayfa 7
İşte ve en gerçek müsavat: Herkese layık olduğu kodarını vermek.
Sayfa 8
Mutlakın mümkün olmadığı bir dünyada nisbi bir adaletin en fazlasından başka bir şey istiyemeyiz.
Sayfa 8
Reklam
Nerede tekamül varsa orada müsavat yoktur ve mutlak müsavata doğru gidiş, geriye doğru gidiş de­mektir.
Sayfa 13
:D
seni her gün dizlerimde hoplatayım, şerefine bütün yetim çocukların anasını satayım .
Sayfa 13
Senin tulum göbekli, kadayıf enseli burjuvalarından halkı soyan bir kaçının yuvalarından, para aşırdım. Neden mi, niçin? yolu mu şaşırdım? Babası sürgünde öldürülen bir çocuğu beslemek için!
Sayfa 15
Reklam
Sen adsızsan Zonguldak'taki maden kuyusu dibinde, Prometre gibi, fakat gökte değil yerin dibinden ateş alan bize kalori yollayan işçinin adı nedir?
Sayfa 13
Ben vaktiyle, yıllarca, Sertel'lerle, Nazım Hikmet'ler, Sabahaddin Ali ve benzerleriyle açıkça mücadele ederken, bu gafilleri beni yine ve­himle damgalamağa çalışıyor, onları koruyor ve kurtarıyorlardı.
Sayfa 23
Tekrar edeyim: Türkiye'de gerçek manasıyla Marxist yoktur. Bilgi ve idrak seviyelerr bu nazariyeyi ve ona karşı yüz senedenberi yapılan ilim ve felsefe ten­kidlerini anlamaktan çok uzak ve bilerek bilmeyerek Sovyet emperyalizminin emellerine hizmet eden ajanlar ve bunları gazetelerinde, dergile­rinde, kültür müesseselerinde koruyan gafiller vardır. ikinciler birincilerin tesiri altında, aynı tel­kin ve tahrik şebekesi içinde çalışıyorlar. Mâhutlar gazetelere, dergilere, radyolara, devlet hizmetlerine sokulmuşlardır. Yayınevleri kurmuşlardır. Seri halinde kitaplar veya mecmualar cıkarmışlar, Kültür, edebiyat ve plastik san'atlar maskesi altında halkın ve gençliğin iliklerine zehirlerini akı­tırlar.
Sayfa 24
Tahtakurusu, yakalanacağını, sezdiği zaman, yorganın kendi rengine en yakın renk böl­gesinde ve kıvrımında saklandığı gibi, bu haşaratlar da masum renklere sığınmasını iyi bilirler: Devrimcidirler, Atatürkcüdürler, guya normal ölçüde solcudurlar. köycüdürler, halkçıdırlar, hürriyetçidirler ve güya meşru ölçüde muhaliftirler. Zaman zaman dinci ve milliyetçi de görünebilir­ler.
Sayfa 26
Fransız romancısı Andre Gide
Sovyetler Birliğine gidinceye kadar komünist­lerin baş tacı idi. Fakat oraya gidince doktrini tekzip eden hayat ve tatbikatın canlı iflas tablolarını yakından gördü ve Fransa'ya döner dön­mez «Ratour L.U.R. SS. = Sovyetler Birliğinden Dönüş» adlı kitabını yazdı. Komünizmden ve komünistlerden ayrıldı.
Sayfa 28
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.