“Nasıl olacak bilmiyordu ama öylesine istiyordu ki başarmak zorundaydı. Açlığı, susuzluğu, yorgunluğu bastırmak ve nihayet hiçbir şeye tahammül etmek zorunda kalmamak için her şeye tahammül etmek.”
Kızıl Saçlı Kız Meşa Selimoviç’in ilk kitabı. Arka planda savaş atmosferi olan 15 öyküden oluşuyor.
Öyküler II. Dünya Savaşında Almanların Yugoslavya’yı işgal zamanlarında geçen savaş karşıtı metinler.
Müslüman Boşnaklar, Romanlar, Çetnikler, Almanlar için çalışan Hırvat faşist devrimcileri Ustaşalar, partizanlar...
İyinin kötünün birbirine karıştığı, savaşın anlamsızlığı ve kaybedilen masumiyet.
Okurken bana Platoon (Müfreze) filmini hatırlattı. Film “Gül, eğlen genç adam henüz vakit varken; savaşın ilk kaybı masumiyettir.”sözleriyle başlıyordu.
Bir ilk kitap olarak büyük bir beklentiyle başlamadım ama “Meşa Selimoviç ne yazsa okurum” diyen biri olarak beğendim. Öykülerin çoğu, sonrasında Derviş ve Ölüm, Kale gibi muhteşem kitapların geleceğinin habercisi niteliğinde.
Meşa Selimoviç Boşnak edebiyatının en tanınmış yazarı olmasına rağmen iki kitabı dışında dilimize çevirilmiş eseri yoktu. Ketebe yayınları yazarın diğer kitaplarını da Türkçeye kazandırmaya başladı. Çok sevindirici bir gelişme bu benim için.
Kitabın çevirmenleri Azra Blekiç Aydoğan ve İbrahim Hakan Aydoğan’a da önemli bir eksikliği giderdikleri için ayrıca teşekkürler