Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri

Rene Thevenin

Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri Gönderileri

Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri kitaplarını, Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri sözleri ve alıntılarını, Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri yazarlarını, Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arkadaşlar herkese merhaba. Kendime göre uzun bir okuma listesi oluşturdum. Daha önce okuyan varsa ya da fikri olan kitaplar ile ilgili buyurun sohbet edelim. Buradaki dostların da kitapları var. Her ay kendime belirli bir miktar bütçe ayırdım almak için. Fikirlerinizi bekliyorum. 1)
Min Jin Lee
Min Jin Lee
-
Paçinko
Paçinko
2)
Seval Kirmit Yazar
Seval Kirmit Yazar
-
Zaman Kimseyi Beklemez
Zaman Kimseyi Beklemez
3)
Eun-Jin Jang
Eun-Jin Jang
-
340 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Her kabilenin farklı bir kültürü olduğunu görmezden gelen “Beyaz Adam” koskoca Amerikan kıtasındaki yerlilerin hepsine birden Kızılderili demesi ile başlıyor aşağılamaya. Ovada, nehir kenarında, ormanda yaşayan farklı kabilelerin farklı kültürleri olduğunu yok sayarak kabalaştırmaya çalışıyor. Yazar farklı kabilelerin farklı yaşam kültürlerine ışık tutuyor. Yediklerinden, içtiklerinden kullandıkları aletlere kadar Kızılderili Kültürünün zenginliğini gözler önüne seriyor. Okudukça, öğrendikçe anlayıp Holywood gözüyle tanıdığımız Kızılderililer karşısında biraz daha mahçup ediyor okuru. Yazar, Kızılderililerin yüce ruhluluğunu anlattıktan sonra Kabilelerin tek tek yok ediliş sürecini anlattığı yerde okurun yüreğini burkuyor. Kitapta, tarihe malolmuş Geronimo yada Kızıl Bulut gibi kabile reislerinin hüzünlü öyküleri yolunuza çıkıyor. Hırsa bürünmüş Beyaz Adam la, yazılı kültürü olmayan Kızılderililerin, sürdürülebilir sözlü kültürlerinin erdemlerle dolu olduğunu tanıklık ediyor okur.
Kızılderili Tarihi ve Gelenekleri
Kızılderili Tarihi ve GelenekleriRene Thevenin · 47 Numara Yayıncılık · 201115 okunma
Reklam
Yerli ırkından aldığımız- mısır, patates, kakao gibi günlük yaşama özgü maddelere eklenen son bir armağan, önceden sezmenin ruhsallığı, kuşkusuz hazırladığı armağanların en küçüğü değil. Bu algılanabilir şeylerin simgeselliğinin uzun zamandır zayıflattığı duyumuzu yeniden canlandıracak, bir anaç doğanın ortasında seçtiğimiz bu hayattan edindiğimiz eksiksiz ruhsallık anlayışımızı tazeleyecektir.
uygarlığın makineli tüfeğinin öldürdüğü işte bu ulus ruhu, kendini mitleriyle açığa vuran bu "büyük ağabey" onların ırkının ana öğesidir. İnsan kaldı, ama ruhu öldü.
Apaçilerin yas adetlerine göre, geride kalan kişi yitirdiği insan sayısı kadar gündüz ve gece ne yer ne içerdi.
Başlangıçtaki toprak size yetmedi mi? Gençliğimde ben oraları dolaşmış ve güzel bulmuştum. Şimdi değişti mi? verimsiz mi oldu ? Böyle olduğunu varsayabilirim, çünkü siz ilerledikçe yaşam önünüz de yok oluyor. Dağların tepesinden, işgal ettiğiniz ormanların yok olduğun gördüm. Bizon ve geyik sürülerinin nehri aştığını gördüm.
Reklam
çünkü bu topraklar bize ancak bizden sonrakilere bırakmamız için verildi. Atalarımızın yattığı toprağı sahiplenmek, çocuklarımıza kalacak mirası satmak biz düşmez.
İtaat etmeksizin özgürlük anarşidir. Özgürlük olmasızın boyun eğmek köleliktir.
Buhar banyoları tasarlamışlardı. Terlememe evi denen basık bir çadırın üstü derilerle ve kalın örtülerle içeriye havanın girip çıkamayacağı biçimde örtülmüştü. Banyo yapacak kişi içeri soyunmuş olarak giriyor, su dolu bir teknenin yanına oturuyordu. Bu sırada dışarıda kocaman taşlar ısıtılıyor ve birer bire çadırın içine yuvarlanıyordu. Taşlar içeri girdikçe, içerideki kişinin bunların üstüne döktüğü su buharlaşıyordu. Bur süre sonra sıcak ve nemli bir bulut çadırı dolduruyor ve hava boğucu hale geliyordu. Hasta, hem bedeninden bol bol akan teri artırmak hemde yitirdiği sıvıyı yerine koymak için çok miktarda su içerek, içeride kalıyordu.
Av savaş gibi zorlu dönemleri dışında yerlinin sadece dinlenmeye ayıracağı, uzun zamanı vardır ve bu süre içinde düşünmekten başka yapacak hiçbir şeyi yoktur. Bedensel eylemsizlik ruhsal eylemi davet eder. Biraz tembelliğin düş kurmaya yararı olur. Ayrıca düş yerliye besin maddesinden daha gereklidir.
Reklam
Eğer insan ruhunun yücelmesi maddeden kurtulmak ve bir üstbilince doğru uzanmak üzere harcadığı çaba ile ölçülürse, barbar Kızılderilinin ruhu birçok uygar insanınkinden daha yüce ve daha soyludur.
Uygarlaşmış uluslar yazgının onlara kabul ettirdiği efendilerine daha az saygı gösterirler.
Gerenimo, yaşamının son yıllarında kaçınılmaz şekilde durulduğunu serüvenlerini anlatmayı severdi. İnsanın elini kolunu bağlayan bir yürek açıklığıyla, öldürdüğü, yağma ettiği, işkence ettiği tüm düşmanlarından iftihar eder ve tek şeye yerinirdi. daha da fazlasını haklayamamış olmak. Ama ilave etmeyi unutmazdı. "Yine de savaşların bahtında özellikle şanslıydı, istemeden de olsa asla bir çocuğun ya da bir kadının kanını dökmedim."
Yerlilerin yazılı yasaları yoktu. Söz konusu yasalar her zaman saygı gösterilen gelenekler biçimindeydi. Reisin yetkisi mutlak değildi. Sadece savaş tehlikesi olduğunda kabilenin erkekleri kurul ateşinin çevresinde tartışırlardı. Burada genç erkeklerin de görüşlerini açıklama hakkı vardı. Ama bu görüşe başarılar kazanmış daha kıdemli biri tarafından karış koyulursa, fazla deneyimin daha fazla bilgelik kazandırdığı göz önüne alınarak, her zaman ona hak verilirdi.
on altı yaşına doğru, genç savaşçı savunma silahını kendisi sağlamalıydı, eğer değiş tokuş ya da satın alınarak elde etmişse silahın koruyuculuğu etkisi olurdu.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.