Kızlar da Yanmaz Sözleri ve Alıntıları
Kızlar da Yanmaz sözleri ve alıntılarını, Kızlar da Yanmaz kitap alıntılarını, Kızlar da Yanmaz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güzellik bu kadar güzel anlatılamaz herhalde:)
Doğan aya sen çekil, ben doğuyorum diye parlıyor!
Anam ve babam dürüstlüğü, herkesle birlikte olmayı, paylaşmayı zenginlik olarak gören, sağduyulu insanlardı.
Sayfa 44
“Evet, ancak içi yanan bir kadın böyle bir kilim dokuyabilir”
Sayfa 474
Allah kız erkek ayırmaz, günah yazarken haksızlık etmezdi.Çocukların yaptığı iyi şeyler için onları daha çok severdi.Okumak güzel şeydi.Eğer kötü olsa hiçbir baba kızının yanmasına razı olup kızını okula gönderir miydi?
Sayfa 8
“Ben istemiyorum öbür dünyaya gitmeyi öğretmenim, burada bile yoruluyorum, çantamı zor taşıyorum.Ben daha küçüğüm, bu dünyada kalmak istiyorum, öbür dünyaya gitmeyeceğim”
Sayfa 227
Gün gelir Tanrı’ya bile kızar kırılırlar, başkaldırırlar ama yaşama küsmezlerdi.Zorluklara meydan okuyanlar, tüm belalara, safa geldi hoş geldi diye sitem edenler vardı aralarında.Kimi zaman acı ya da iğneleyici sözleriyle ortalığı kırıp geçirirler ama arkasından hoşgörü ve sevgi gösterebilirlerdi.Yaşamımın örgüsünü bir uçtan bir uca, kilim gibi renk renk dokuyan, bilincimi, bilinçaltımı dolduran o iyi kadınların etkileriydi sanki.
Sayfa 147
kızlarda yanmaz
Babam gelip de bu konuyu ona sorduktan sonra içimi kemiren kuşkular kaybolmuş büyük bir rahata kavuşup uçacak gibi olmuştum. Canım oturup kulağına, "okuyan başını örtmeyen kızlar yarın ahirette cayır cayır yanacak mı?" diye fısıldadı yanında bana şunları söylemişti. Allah kız erkek ayırmaz günah yazarken haksızlık etmezdi. Çocukların yaptığı iyi şeyler için onları daha çok severdi. Konak güzel şehidi eğer kötü olsa hiçbir Baba kızının yanmasını razı olup kızını okula gönderir miydi? Allah'a karşı kalbimizin doğru olması onu sevmemiz yeterdi... Babamdan duyduklarım sonra özgüvenimi artırmıştı.gökyüzündeki yıldızlara Sevinçle baktım Allah'ın orada olduğunu düşünerek. O iyi biriydi biz onu seviyorduk O da bizi. Dünya güzeldi. Geceleri çardakta yatarken ay ışığında bunların düşünüp sevinerek dalıyordum uykuya.
Sayfa 8Kitabı okudu
Atatürk'ün İyilikleri
Pakize yılmaz
Alanya merkez ilkokulu
Bir zamanlar dar kafalı sultanların elinde Köle gibiydik. fakat sevgili Atamız 1923'te bizi onların elinden kurtararak istediğimiz iradeye kavuşturdu.
Atatürk'ün ülkeye yaptığı yenilikler pek çoktur:
Memleketin dört Bir yanını Demir ağlarla ördü. Bütün sahilleri limanlarla çevirdi. Eskiden Dünya işlerine ehemmiyet verilmez her zaman her yerde ahiret işleri ile uğraşılırdı; fakat artık böyle değildir.
Atamız kılıkta da devrim yaptı. Eskiden kadınlarımız kafes arkalarında gün görmeyen çiçekler gibi solardı. Hâlbuki bugün isteyenler doktor hakim öğretmen ve daha çok bilgili olanlar saylav bile oluyor. Eskiden ağa paşa bey kimseler vardı halbuki şimdi köylü şehirli ağa paşa hepsi birdir. Bugün dünden başka olarak fakir zengin köylü şehirli herkes mahkemelerde aynı şekilde karşılanır. Atatürk bizim gibi küçüklerin ve büyüklerin okuması için yalnız şehirlerde değil köylerde de birçok yeni okullar açtırdı. Daha neler neler.
Atatürk ve Cumhuriyeti, vatanı ve ulusumu çok severim.
Sayfa 443Kitabı okudu
"Köylere yol, tekerlek, elektrik, buzdolabı, televizyon, telefon girmiş, İsrail tohumu, kimyasal gübre girmiş ama bunların bilgi ve becerilerini içeren eğitim, okul ,öğretmen ve kültür, kapı dışarı edilmiş sanki. "Uygarlığın evi" küçük okullar kimi yerde viran kalmış, kimi yerde imama emanet edilmiş. O da ne yapsın, öğretmen evinde kendi oturuyor, okulun bir sınıfına ineğini bağlamış, birini de samanlık yapmış."
Hürriyet düğünü
Köylülerimizden ilk duyduğum günden bu yana özlemim olmuştu Hürriyet düğünü. Cumhuriyetin 10 yılına Hürriyet düğünü diyorlardı. Daha yaylada konuşmaya başlamışlardi erkekler, "hepimiz gidelim arkadaş Hürriyet düğününe, çayı kadınlarla çocuklar beklesin" diyorlardı. Kadınlarsa "biz de isteriz kemalpaşa'nın düğününü görmek biz de gideceğiz!" Diye çıkışiyorlardı. Onlarin olağanüstü bir olaydan söz ettiklerini küçük de olsak anlıyorduk. Söz açıldı mı, "ben de gideceğim Hürriyet düğününe" ağlıyor günü gelmeden garanti etmek istiyordum o törene katılmayı.
Başöğretmeni anlatmış babam benim, " yedi yaşına girmeden okula kayıt olabilir mi? " diye sormuş. Başöğretmen kabul etmiş, "getir kaydını yapalım mektepli olarak görsün onuncu yıl törenini" demiş. Değilse bir yıl sonra gitmem gerekirmiş okula.
Okula gelince daha ilk günden başladı Cumhuriyet Bayramı heyecanı. Zaten geç geldiğim için birkaç gün kalmıştı bayrama. Okulda çocuklara şiirler nutuklar ezberletiliyor bir heyecandır gidiyordu. Azize abla evde bizi karşısına topluyor unutma adında bir şiiri bağıra bağıra okuyor. Nuriye abla da ona şöyle oku böyle oku diyordu.
Unutma, bir avuçtan fazla insan değildik,
Bize dünya düşman oldu yenildik.
…
Minareler duyguları var gibi
Bizi kurtar, bizi kurtar yarabbi
Diye yanan şehirlere kapandı,
Bu yıkılan baştan başa vatandı.
Sayfa 266Kitabı okudu
Demek ki evlerin önüne çiçekler dikilmeliydi!
Sayfa 262
Yeni evlendikleri günlerden birinde anam pencerenin önünde oturuyormuş,karşıdan,Dutçağızın yanından fesli bir genç adamın geçtiğini görmüş. Bu köyde böyle yakışıklı birini hiç görmediğini,yabancı olabileceğini düşünmüş,adam bizim eve dolanınca yabancıya görünmemek için içeri kaçmış. Nenem onun kocasını odada yalnız karşılamak istediğini sanarak,''Nereye gidiyorsun gelin?İnsan kocası gelirken önüne varır" diye çıkışmış.Anam o zaman anlamış o yakışıklı adamın kocası olduğunu. Çünkü o güne kadar hiç yüzüne,boyuna posuna bakamamış babamın utanmaktan.
Sanki doğanın ve insanın uyanışı ve neşesi üstüne çizilmiş bir tablo gibi gözümün önüne geliyor o günler şimdi.
Sayfa 141Kitabı okudu