Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Necip Fazıl'dan Esseyyid Abdülhakîm Arvasî'ye

Kökler

Salih Mirzabeyoğlu

Kökler Sözleri ve Alıntıları

Kökler sözleri ve alıntılarını, Kökler kitap alıntılarını, Kökler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutlak güzelden söze güzellik geldikçe, lâf ne kadar uzasa yine kısa değil midir ?
Arayanın sonu nedir? Aranılanı yakalamak. Aranılanın sonu nedir ? Arayanı anlamak !
Sayfa 47
Reklam
" Kalb kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur! sf.170
Dedi ki: -(Bir büyüğe gönül bağlarken,onun velayet ve kerametine inanmak lazım değildir.Sadece Hak yolunda yürüdüğüne ve Şeriat'a en büyük saygıyı beslediğine inanmak yeter!)
Fütûhi Hikmet-Kendinden Zuhûr
Dedi ki: Her peygamberde bir hikmet tecelli etmiştir... Salih Aleyhisselâmda tecelli eden hikmet de fütûhi hikmet, kendinden zuhur... Ona bu hikmetin nispet edilmesindeki sebep, hiç beklenmedik bir zamanda dağın yarılarak içinden deve çıkması ve böylece kavminin ona inanmak için istediği mucizenin gerçekleşmesindendir!
Dedi ki: -(Bir şiir:Aşk gamının sırrını dertliler anlar,/ Sanma gönül sırrını mağrurlar anlar,/Nakkaşa erer ârif olan nakşından,/Bu garip nakşı nakşibendîler anlar.)
Reklam
HER ŞEYİN ASLI KELÂMDIR...
- " (...) Her şeyin aslı sözdür. Seni sözden haberin yok, hem de sözü küçümsüyorsun. Söz, amel ağacının meyvesidir. Çünkü o, amelden doğar. Allah alemi sözle yarattı ve "ol" deyince o da "olur"... İmân kalptedir. Fakat onu sözle ifâde etmezsen faydası olmaz. Namaz da fiildir. Eğer Kur'an okumazsan, o namazın sahih olmaz. Sen şimdi "sözün itibarı yoktur" demekle, bu sözle, aksini söylemiş oluyorsun. Çünkü, madem ki sözün değeri yoktur, biz " bu söz muteber değildir" sözünü duyduğumuz zaman, sen bunu da sözle söylemiyor musun?.."
Sayfa 151 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
KUR'ÂN... KELÂM-I KADİM...
Dedi ki : - ( İçinde "Arap dili üzere" nazil olduğu Allah tarafından bildirilen ezelî ve ebedî kitap: KUR'ÂN... Bir bakıma beşerî ve umum kelâm unsurları içinde apaçık ve apaydınlık iken o değil; bir bakıma da her harfinin gerisinde bir cihan gizleyecek kadar esrarlı ve kapalı... Bunlardan biri zahir, öbürü bâtın istikameti... Ufuk gibi, gaye gibi, gittikçe gidilir ve tutulmaz sır, batında... Fakat o zahir ve bâtın, bir bütün... Yazılışı ve okunuşuyla, harfleri ve telaffuzuyla, kendi asli heyetinden zerre feda etmez, mutlaka yekpâre, mutlak bütün... Allah'ın ezelî kıdem sıfatı içinde kadim ve onunla kaim kelâmı...KELÂM-I KADİM... Ve mahlûk değil!)
Sayfa 143 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
HAKK-EL YAKÎN...
Dedi ki : - ( HAK BENİM sözünün gerçek mânâ ve hikmeti; "Haktır, ben değilim!" demek isterken, Mansur kendini göremediği için bu hikmeti böylece yerine getiremedi ve sarhoşluktan " Hak benim!" dedi. Bir insan ki, hem kendisini görür, hem de "Hak benim!" der, onunki sadece ve bütün şiddetiyle küfürdür. Fakat Mansur ve Bayezid mevkiindeki insanlar, hayret makamında eridikleri için o anda kendilerinden hüküm sükût etmiştir. Mazurdurlar. Bayezid'in "Sübhan benim!" sözü de yine hakikatte "sübhan"ı tenzihtir; kendisini, kendi nefsini tenzih değil... Bayezid bunu, kendini kaybettiği ve bir türlü bulamadığı için böyle söylüyor. Ona da bu manevi sarhoşluk halinden dolayı bir hüküm terettüp etmez. Fakat en basit ve umumi mânâda bu sözleri kıyaslar âlemine çekip taklit ve müdafaa edenler, derhal küfre düşerler. Büyük kemâl yolunun büyük kahramanları ise, bu makamlardan ileriye geçip "Hakk-el yakin- bizzat O'nu O'nunla görmek ve O'nda yok olmak" makamına varınca böyle kelimelerden hiç birini kullanmazlar, onlardan çok çekinirler ve itidal terazisinin muvazenesini daima muhafaza ederler.)
Sayfa 83 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
AMEL İNSANDAKİ MÂNÂDIR...
- " (...) Amel insandaki mânâdır. Mesela sen, "ilaç tesirini gösterdi-amel etti" dediğin zaman, oradaki amelin sureti yoktur. O ancak ondaki mânâdır.. "Şu adam falan şehrin amilidir" dedikleri vakit, sureten bir şey görmezler; fakat onunla ilgili olan işler vasıtasıyla, ona amil derler. Öyleyse amel, halkın bundan anlamış olduğu şey değildir. Onlar amelin bu zahiren görünen şey olduğunu sanırlar. İçi-dışı bir olmayan bir adam amelin görünüşünü yerine getirirse, bunun ona hiç faydası olur mu?.. Olmaz. Çünkü onda bağlılık, doğruluk ve inanmanın mânâsı yoktur.
Sayfa 151 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
316 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.