İnsanın ve Ruhun İhtiyacı

Kökler

Simone Weil
7.5/10
7 Kişi
23
Okunma
7
Beğeni
1.005
Görüntülenme
Simone Weil Kökler: İnsanın ve Ruhun İhtiyacı ile İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği karanlığın ardından Avrupa’yı ve dünyanın geri kalanını etkileyen sosyal, kültürel ve manevi köklerden kopuşun nedenlerini teşhis ediyor. Weil, modern insanın temel yükümlülüklerini görmezden gelmesinin onu köksüz bıraktığı tezi ile bireyi muhatap alarak kitlelere, ideal toplumun yeniden inşası için bazı önerilerde bulunuyor. “Ruhun ihtiyaçları”, “köksüzleşme” ve “köklere dönüş” başlıklarından oluşan bu üç bölümlük manifesto, insan ruhunun sahip olduğu ebedi ışığa ayna tutarak topluma, köklerine dönüşe ve yeniden doğuşa giden yolu göstermekte. Weil düşüncesinin en eksiksiz ifadesi olarak kabul edilen “olağanüstü özgünlük”teki bu eser ilk kez Türkçede.
300 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Ekim 2001
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

300 syf.
·
Puan vermedi
okuduğum ilk kitabı "tanrı sevgisi ve bahtsızlık"tı ki bayılmıştım kendisine. sonra hevesle bu kitabına başladım. Allah affetsin ama ne zaman bitecek diye sayfalarını saydım, sıkıntıdan patladım, az kalsın kızamık çıkaracaktım. okuması eziyetli bir kitaptı. anlattığı şeylere bir yerden sonra kafam gelmiyordu. yine de bitirdim sonunda. ilk bölüm kutsal kurallar ve kavramlar kitabı tadında dikteler ve fransız halkına tavsiyelerle dolu bir siyaset arenasıydı. ikinci bölümde işin dinî kısmına, tanrısal kutsallığa giriş yaptı. önce halkın belini düzeltmek sonra dindarlığını göstermek ister gibiydi. ama beklediğim şey beni bu kadar yorması değildi. bir şey olmamış bu kitapta, bir şeyler eksik, ya weil bana hitap etmedi bu sefer ya da çeviri olmamıştı. hangisi bilmiyorum fakat hevesim kursağımda kaldı. yine de hiç mi olur yanı yok? olmaz mı var tabii ki; bir dolu altını çizdiğim bilgisel yer ve ne değişik bir bakış açısı dediğim kısımlar. elbette bunları bu sıkılmışlık içinde okumak istemezdim. keşke akıp gitseydi satırlar, bu kadar ittirmek zorunda kalmasaydım kendimi.
Kökler
KöklerSimone Weil · Ketebe Yayınları · 202123 okunma
300 syf.
2/10 puan verdi
Ketebeleştirilemeyenlerden misiniz?
Kitabı beğendim mi? Bilemiyorum_ çevirmen kitabı okumama izin vermedi. Bir kitabı orijinal dilinde okumuyorsam, cümlelere sızan ve çevirmenin dünya görüşlerinden izler taşıyan sözcüklere _ bu sözcüklerden yazarın asıl düşüncelerine bulaşan anlamlara aşinayım. Bunda da belli oranda sorun görmüyor_ bu halin zorunluluğunu fark ve kabul ediyorum. Amin. Ama hocam bu nedir ya! Bu nedir? Bu nasıl bir "yeniden yazmak", anlamlandırmak ve yazara ait olmayan bir jargonla ona haksızlık etmektir. "Yuh olsun, haram olsun, çevirirken sakat bıraktığınız sözcüklerin ve düşüncelerin ahı 2_yazıyla iki_ alemde de yakanızı bırakmasın." Geniş bir beddua dağarcığına sahip olup, bu dağarcıktan keyfine göre seçtiklerini bir terennüm_ evet terennüm dedim_ halinde evinin odalarına serpip en sonunda da "daha da bir şey demiyorum." diyerek olayı tatlıya bağladığına inanan rahmetli nenemin bir cümlesiyle bitiriyorum. "Hakkımı yiyen b.kumu yesin müslüm'üm." Zorunlu açıklama: Müslüm en küçük amcam olup yurtdışına gittikten sonra ana ocağına hiç para göndermemesi nedeniyle nenemin b.kunu yemekle onurlandırılmıştır.
Kökler
KöklerSimone Weil · Ketebe Yayınları · 202123 okunma

Yazar Hakkında

Simone Weil
Simone WeilYazar · 16 kitap
Hayatı Weil, 1909'da ataları Musevi olmakla birlikte kendisini ve büyük erkek kardeşini agnostik olarak büyüten bir ailenin çocuğu olarak Paris'te dünyaya geldi. Hayatı boyunca başağrıları ve sinizütten dolayı acı çekti. Weil'in oniki yaşında Antik Yunanca öğrenerek ileri düzeyde kitapları okuyabilmesi ileride sergileyecek yeteneklerinin bir ön habercisiydi. École Normale Supérieure'deki sınıfının ikincisi olmuştu. 1919'da on yaşındayken Bolşevik olduğunu ilan etti. Gençliğinde işçi hareketine katıldı. Politik yazılar kaleme aldı, gösterilerde yürüdü ve işçi haklarını savundu. 1931'de öğretmenlik diplomasını alarak Le Puy adlı kız okulunda felsefe öğretmeni oldu. Öğretmenliğinin yanı sıra tüm eleştirilere rağmen marksizme inanan bir kişi olarak işsiz ve grevdeki işçiler arasına girerek yerel politik eylemlere katıldı. Sonraları Marksist görüşlerinden vazgeçmesine rağmen demokratik ve kapitalist toplumlara ilişkin görüşlerini yazmaya devam etti. Weil kapitalizm ve sosyalizmin sınırları hakkında kötümser bir görüşe sahipti. 1934'de sıradışı metotları sebebiyle öğretmenliği bırakmaya zorlandı ve Paris fabrikasında çalışmaya başladı. Kötü sağlığı ve eksik fiziksel gücü sebebiyle fabrikada fazla çalışamadı. 1936'da öğretmenliğe geri dönmüş ancak artık tüm şevkini kaybetmişti. Aynı yıl İspanya'ya gider ve İspanya İç Savaşı'nda anarşist cepheye katılır. Silah kullanmaz ancak cephe gerisinde çalışır. Kaynar suyla yaralanır ve Fransa'ya geri döner. Savaşdan sonra Weil ilgisini dine yöneltir. Tanrı ve onun kendi yaşamı ile ilgili iradesi hakkında daha fazla şey keşfetmenin peşine düşmüştür. İlk mistik deneyimini Solesmes Manastırında keşişlerin söyledikleri ilahileri dinlerken yaşar. Bu deneyiminden sonra hayatının geri kalanını Tanrı'nın kendi yaşamıyla ilgili iradesini keşfetmeye ve deneyimlerinin entelektüel sonuçlarını ifade etmeye adamıştır. Weil'e 1943'de tüberküloz teşhisi konmuştur. Doktorları tarafından dinlenmesi ve iyi bir diyet programı takip etmesi istendi ancak o, politik eylemlere katılmaya, ülkesindeki direniş sebebiyle duyduğu üzüntüyle yiyeceğini ülkesindeki insanlarının yiyeceği oranında kısıtlar ve çoğu kez çok az yiyecekle yetinir. Paraya önem vermeyişi özel bir tedavi kabul etmesine izin vermez. Sağlığı gittikçe kötüleştiğinden İngiltere'de Ashford'da bir senatoryum'da yatmak zorunda kalır. Kimilerince 20.yüzyılın en ilginç filozoflarından kabul edilen Simone Weil, 1943 yılının Ağustos ayında 34 yaşındayken kalp yetmezliğinden dünyaya gözlerini kapar. Ölüm raporunda şu ifadeler yer alır; "Merhume zihin dengesini yitirerek yemek yemeği reddedip kendini öldürdü." Çoğu eseri ölümünden sonra yayınlanmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.