Deniz, içinde suyu, tuzu ve soğuk bir güneşi zapt etmiş, şişkin bir yelken gibi kokuyordu. Yalın bir kokusu vardı bu denizin, ama aynı zamanda büyük ve kendine özgü bir koku.
Denizin kokusunu bütün olarak bıraktı, bütün olarak belleğinde saklayıp tadını bütün olarak duyumsadı.
Denizin kokusu öyle hoşuna gitti ki, onu günün birinde saf ve katıksız olarak ve içinde boğulabilceği kadar çok ele geçirmeyi istedi.