Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bütün Öyküleri 4

Kolları Bağlı Doğan

Osman Şahin

En Yeni Kolları Bağlı Doğan Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Kolları Bağlı Doğan sözleri ve alıntılarını, en yeni Kolları Bağlı Doğan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toplum büyük, o küçüktü. Büyüğün kü­çüğe hoşgörüsü yoktu ki. Her şey karşılığıyla olurdu oysa. Çocukluğundan beri ona bir kez olsun yüz ver­meyen, aksine onu dışlayan, ondan korkan, çekinen bir toplum, ona ne vermişti de şimdi Niyazi' den ne isti­yordu? Onu okullarında mı okutmuş, fabrikalarında mı çalıştırmıştı? Toplumun başarısızlığının bir ürünüydü o.
Sayfa 137Kitabı okudu
Kendinden başka kimseye bıçak, jilet atmış değildi. Bütün öfkesi, hıncı, içinden çıktığı toplumaydı aslında. Gücü yetmeyince kendine yönel­tiyordu hırsını. "Ne olmuş senin bedenine böyle?" diye sorduğumda aldırmaz görünüyor, "Ne yapayım? Bede­nimin romanı bu dayı," diyordu.
Reklam
Bir hasta da dilekçe yazdırma hastasıydı. Dilekçelerini Vali'ye, Paşa'ya, Başbakan'a, Dev­let Başkanı'na, Peygamber'e, gökyüzünün yüce katına diye başlayarak Allah'a seslenen sözlerle yazdırırdı.
Sayfa 131Kitabı okudu
Mahkum düşünce suçlusu ise dört koldan izle­nir. Kiminle konuşuyor, neler okuyor, neler yazıyor, izlenir. Esrar, eroin, hap içen, ırz düşmanı, hırsız bir mahkum, siyasilerden daha az tehlikelidir, yönetime göre.
Sayfa 125Kitabı okudu
Su olacaksın ama sessizce aka­caksın, ateş olacaksın ama dumansız yanacaksın.
Sayfa 125Kitabı okudu
"Bana kahpeliğin tarifini yapabilir misin?" "Bana yalnızca adını söyle, kahpe­liği tarif etmiş olursun,"
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Koğuşlardan toplanan kitaplar
...kitap yığınının en üstünde, ünlü romancı­mız Yaşar Kemal'in İnce Memet'i ile Maksim Gorki'nin Ana romanı görünüyordu. İnce Memet, "Günümüzün Abdi ağalarını görün işte!" der gibi anlamlı bir biçim­de kalmıştı kitap yığınlarının üstünde.
İnsanın içinde bulunduğu psikolojik ortam deği­şince, algıları da değişir. İnsanın içinde daha önce var olan yaşanılmış, kazanılmış kimi güzel duygular kay­bolur gider. Yerini karamsarlığa bırakır.
"İşkence konseri" bu. Notasız, çalgısız, çığlık çığlığa bir bağırmadır bu. Bu konser sürecek, solistler bol nasıl olsa. Tümümüz solo sıralarımız gelince bağırtılıp çağırtılacağız.
Reklam
Bedensel işkence yapılmayınca, o insan, işkence görmemiş mi oluyordu? İşkence yapmaları bir yana, hücrelere tıkılan yüzlerce insanın, o sağlıksız koşullar­da yaşamaya terk edilmesi bile tek başına işkencelerin en ağırı, en zalimi değil miydi?
Sayfa 53 - PDFKitabı okudu
Tek sözcükle korkunç, akıldışı bir şey işkence. İnsanın insana yaptığına bakın siz. Bunca kin, bunca düşmanlık niçin böyle? Ne adına ve kim, nasıl üretiyor? "Görevliler"e, hangi aşağılık eğitimle bu zu­lüm ve düşmanlık öğretiliyor? İnsana zulüm etmenin adı ne zamandan beri "görev" oluyordu? Bunlara dev­let bordrolarından nasıl ödenek veriliyordu?
Sayfa 40 - PDFKitabı okudu
Verdiğim kitabı kime verdiğimi hatırlayamayınca oluşan mesaj trafiği
"Kitabı sen mi aldın?" "Hayır." "Kim aldı?" "Bilmiyorum." " ... sen mi aldın?" "Hayır." "Kim aldı?" "Bilmiyorum." " ... sen mi?" "Hayır."
...insan soyuna yapılan en büyük kötülük, ona iş­kence etmek değildi aslında; onu işsiz, uğraşsız bırak­maktı. İnsanın asıl yadsınması budur. Engels, "İnsanı insan eden iştir," dememiş miydi?
1.269 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.