Komonist Masasındaki Nazım Hikmet

Tolga Şardan

Komonist Masasındaki Nazım Hikmet Gönderileri

Komonist Masasındaki Nazım Hikmet kitaplarını, Komonist Masasındaki Nazım Hikmet sözleri ve alıntılarını, Komonist Masasındaki Nazım Hikmet yazarlarını, Komonist Masasındaki Nazım Hikmet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu takibin kitaba yansıyan ilk resmi belge ve yazışmaları, Atatürk’ün vefatının kısa süre öncesine, 1937 yılına rastlıyor. O dönemde Emniyet Teşkilatı içinde, özellikle komünizmle mücadele ya da komünist faaliyetlerin takibi amacıyla kurulan birim, yazışmalarda kimi zaman “Komünist Masası Amirliği”, kimi zaman ise “Kısım II Amirliği” ya da “Kısım III Amirliği” olarak geçiyor. Kısım III’te görevli polis memuru İmdat’ın “ayaklarına kara sular ininceye kadar dolaşarak” hazırladığı 29 Mayıs 1937 tarihli raporda, Nâzım Hikmet’in Ankara’daki temasları ve bu temasların içeriği hakkında detaylı bilgiler bulunuyor.
Mustafa Kemal “Bazı genç şairler ‘modern olsun’ diye mevzusuz şiir yazmak yoluna sapıyorlar. Size tavsiye ederim, gayeli şiirler yazınız” diye söze başlamıştı. Acele gelen bir telgraf sohbeti bitirmiş, ama sonraki yıllarda Nâzım Hikmet’in ne zaman başı derde girse, Mustafa Kemal’in onu gizlice koruduğu değerlendirilmişti. Nâzım Hikmet, sosyalizme yatkın olmasına karşın Kuvayı Milliye’ye desteği sonrasında Bolu’da öğretmen yapılmıştı. “Ne var ki, bir süre sonra komünizme kaymaya başlayan hayat görüşü nedeniyle bizzat desteklediği Ankara Hükümeti ile devletin takibine girmekten kurtulamadı. Devlet, Nâzım Hikmet’in özellikle İstanbul ve Ankara’da attığı tüm adımları tespit için seferber oldu”.
Reklam
Nazım Hikmet ve Vâlâ Nureddin, Nisan’da Ankara’dan ayrılmadan önce Meclis’e davet edildiler. “Milli Mücadele” şiirinin yarattığı yankı nedeniyle Nâzım Hikmet’in annesi Celile Hanım’ın akrabası İsmail Fazıl Paşa, iki şairi Mustafa Kemal Paşa’ya da takdim etti. Nâzım Hikmet, hissettiklerini şöyle anlatmıştı: “Yüreğim çarpıyordu. Sert bir mavilik gördüm. Sonra bir altın sarısı... Sonra ak eller, kadın ellerine benzeyen biçimli, güzel ellerini gördüm. Belki de aklımda öyle kalmış. Belki de elleri öyle değildi, ama gözlerinin mavisiyle saçlarının sarısı öyleydi...”
Belgeler gösteriyor ki Nâzım, komünistliği benimsediği günden ölünceye dek devletin takibi altında tutuldu. Öldükten sonra bile bu takipten kurtulamadı, uzun yıllar sakıncalı hali sürdü. Nâzım Hikmet’i takip, hiçbir zaman kendisiyle sınırlı kalmadı. Bebek yaştaki oğlu Mehmet, eşleri, sevgilileri, arkadaşları, arkadaşlarının arkadaşları, Nâzım’la yazışanlar, cezaevinde konuşanlar bile izleme altındaydı.
951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
Sayfa 197 - Doğan Kitap
O hep şiirinin peşinde olan bir adamdır. Yalnız ve tenha.
Sayfa 365 - Nazım Hikmet hakkındaKitabı okudu
Reklam
Geri13
40 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.