Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk Sağında Antikomünizmin İnşası

Komünizmle Mücadele Dernekleri

Ertuğrul Meşe

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Cumhuriyetle birlikte tek parti döneminde dindarlıktan sonra devlet milliyetçiliğinden kısmen uzaklaştırılınca Türk milliyetçiliği ve ondan çok dini duyarlılıkları potasında eriten Komünizmle Mücadele Dernekleri ortaya çıkmıştır. Başlangıçta şoven ve ırkçı yani öne çıkan dernek bir zaman sonra yine bünyesinde bulundurduğu mukaddesatçılığa yani dinsel olana yönelmiştir. Türkçülük mukaddesatçılık tartışmasında mukaddesatçılık kazanırken başlangıçtaki kapitalizm ve modernizm karşıtlığı da gerilemiş hatta islamcılık modernist bir eğilim haline gelince geriye tek anti-komünizm kalmıştır.
Reklam
Fethullah Gülen’in siyasî hayatının başladığı yer, dönemin koşulları göz önünde bulundurulduğunda hayli manidar. 1963’te İskenderun’da tamamladığı askerlik hizmetinin ardından Erzurum’a dönen Gülen, burada Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği’nin (TKMD) kuruluşunda görev alıyor. Komünizmle Mücadele Derneği (KMD) Soğuk Savaş döneminde Türkiye için geliştirilen önemli projelerden biri. 1950’de Zonguldak’ta gayrıresmî olarak faaliyete geçen KMD’nin ilk resmî şubesi 1956’da İstanbul’da kuruldu. Ancak ömrü uzun olmadı, dernek 1960 darbesinin ardından kapatıldı. 1963’te, başına Türkiye ismi eklenerek ikinci kez kurulan TKMD, CIA destekli kontrgerilla operasyonlarıyla anılacaktı. TKMD üyelerinin bir bölümü dernek kapatıldıktan sonra Milliyetçi Hareket Partisi ve İlim Yayma Cemiyeti’nin kuruluşunda görev aldılar.
Komünizmle mücadele sürecinde üretilen söylemlere ve ortaya konan kimi eylemlere bir referans olarak kullanılan anti-komünizm, İslamcı, muhafazakâr, liberal ve milliyetçi dallarıyla Türk Sağı'nın Kemalizmle veya devletle ve devletlû entelijansiya ile barışmasının ideolojik zemini olarak da okunabilir.
Özellikle dindar anti-komünistlerin geçmişte devletle kurdukları ilişkiyi ya da barışmayı bugünü belirleyen iktidar hazırlığı olarak kabul etmek mümkündür. Bu tam bir otoriterleşmenin önünü açarken cumhuriyet ve laiklikle ilgili baştaki eleştiriler günümüze geldiğimizde tamamen reddetmeye dönüşmekte pek zorluk çekmemiş hatta bu durum devlet ve düzeninin kökten değişimi gibi bir arzuyu da şehvetle kışkırtmıştır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.