Çocukken mi daha kolaydı, şimdi mi daha karmaşık bilmiyorum, o zamanlar her şey boşluğun içindeydi, çocukluk gibi.
Sonrasında pek değişen bir şey olmadı, sadece kapladığım yer yüzeyde genişledi. Havada sallantıda duruyordu her şey, ben ise kendimi yere indirmeye çalışıyor, çaresizce yerçekimine inanıyordum. Bu boşluk sona ermeliydi. Yırtmalıydım. Ama asıl soru şuydu artık, süzülerek mi inecektim, yoksa ansızın çakılacaktım mı yere?