"Her dakika bulunacağı korkusuyla yaşıyordu korku cezadan çok daha beterdir çünkü ceza bellidir ağır da olsa hafif de hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildi"
"Her dakika bulunacağı korkusuyla yaşıyordu korku cezadan çok daha beterdir çünkü ceza bellidir ağır da olsa hafif de hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildi"
Hikayenin kahramanı sekiz yıllık evliliğinde, burjuva sınıfının sahip olduğu tüm ayrıcalıklara sahip olmuş ve onları sonuna dek kullanmış bir kadındır.
Kocası , çocukları, parası bir noktada ona yetmez ve yeni bir arayış içine girer. Bu arayışlar onu genç bir piyanistin kollarına götürür. Yaşadığı bu gizli kapaklı ilişkinin bir tanığının ortaya çıkması tüm büyüyü bozmaya yeter. Görünürde her şeye sahip bir kadının yaşadığı tatminsizlik, yaptığı hatalar, hissettiği suçluluk, yaşadığı utanç ve peşini hiç bırakmayan korku içerisindeki sıkışmışlığına, arayışları içerisinde hep çözümsüz kalışına şahit olmayı isteyen okuyucular için keyifli bir kitap.
KorkuStefan Zweig · Dokuz Yayınları · 2019102,7bin okunma
O kapıyı kapatırken biri onu bir tabuta kilitliyormuş gibi geldi.Dünya ölüydü,kalbinin sinirli atışı dışında bedeni bir boşluktu Acı,acı -acı,acı- her atışta zonkladı.
Çok geç olduğu gerçeğini hatırladı.Ayrıca,tamamıyla dibe çökmek istemiyorsa etrafında yükselen korku duvarlarını yıkmak için çaba sarf etmeliydi;-İnsanlarla birlikte olmak korkunun intihara sürükleyici yanlızlığına ve kara kara düşünmeye bir kaç saat ara vermek-İşte bunlar akıl sağlığını korumak için gerekli olduğunu düşündüğü şeylerdi