Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup
Denis DiderotKörler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup Gönderileri
Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup kitaplarını, Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup sözleri ve alıntılarını, Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup yazarlarını, Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine Mektup yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adına insan denilen bu kibirli mahluk, kâinattaki bu genel ayaklanma içerisinde kaybolacak, dağılıp maddenin molekülleri arasında karışacak ve dolayısıyla daima var olan şeyler arasında değil de, varlığı mümkün olan şeyler arasında kalacaktı.
Tabiat karşımıza çözülmesi güç bir düğüm çıkardığı zaman onu olduğu gibi bırakalım ve bu düğümü kesmek için bizim için yeni bir düğümden başka bir şey olmayan bir varlığın elini kullanmaya kalkışmayalım.
Bir olay bizim fikrimizce insanın gücünün üstündeyse, hemen şöyle deriz: Bu Tanrı'nın işi. Daha azını kibirimize yediremeyiz.
"Aman bayım, demiş, bütün bu güzel manzaraları bir tarafa bırakın, bunlar asla benim için yaratılmadı! Ben bütün ömrümü karanlıklar içinde geçirmeye mahkûm edilmişim; şimdi siz kalkıyorsunuz, bana yalnız sizin ve sizin gibi görenler için bir şey ifade eden güzelliklerden bahsediyorsunuz. Eğer Tanı'ya inanmamı istiyorsanız, ona dokunabilmemi sağlamalısınız."
İster göklere yükselelim, ister uçurumların dibine inelim, asla kendi dışımıza çıkamayız; idrak ettiğimiz şey kendi zihnimizden başka bir şey değildir.
Eğer anadan doğma kör ve sağır bir filozof gelseydi de Descartes'in insanını örnek alarak bir insan yapmaya kalkışsaydı, sizi temin edebilirim ki hanımefendi, ruhunu mutlaka parmaklarının ucuna koyardı.
Bir kör için, işeyen biriyle hiç şikayet etmeden kanı boşalan biri arasında ne fark vardır? Bizde acıma duygumuzu şeylerin uzaklığı ve küçüklüğü yüzünden, tıpkı görmezliğin körde yaptığı etki gibi etki altında kalarak kaybetmiyor muyuz?
Gözler yetip de artarken görmeye dokunmayı eklemek, zaten hayli kuvvetli olan iki atın çektiği arabaya başka yana çeken üçüncü bir atı koşmak olur.
Biz hayattan sanki neşeli bir oyundan çıkar gibi ayrılıyoruz. Eğer yaşamak bizim için zevkli bir şey ise, kabul ediniz ki bir kör ölümü bizden daha az üzüntü ile karşılar.
"Bana ne yapabilirsiniz ki?" diye sormuş. Komiser, "Sizi karanlık bir hücreye attıracağım," diye cevap vermiş. O da, "Zaten yirmi beş senedir böyle bir hücrede yaşıyorum." demiş.
Nüfuzlu kimselerin bize etki eden dış görünüşleri körlere hiç etki etmez.
Gözü görseydi, bundan memnun olur muydu, olmaz mıydı? "Eğer merakın hükmü altında olmasaydım," diye cevap verdi kör, "uzun kollara sahip olmayı aynı derecede isterdim: Bana öyle geliyor ki, ellerim bana ayda neler olup bittiğini sizin gözlerinizden ve teleskoplarınızdan daha iyi öğretirdi."
"Peki ya sizce göz nedir?" diye sordu. Kör, "Bu öyle bir organdır ki, hava ona değneğimin benim elime yaptığı tesirin aynısını yapar"
İçimizden biri köre sordu: Gözü görseydi, bundan memnun olur muydu, olmaz mıydı? "Eğer merakın hükmü altında olmasaydım," diye cevap verdi kör, "uzun kollara sahip olmayı aynı derecede isterdim: Bana öyle geliyor ki, ellerim bana ayda neler olup bittiğini sizin gözlerinizden ve teleskoplarınızdan daha iyi öğretirdi. Dahası, eller dokunmaz olmadan önce gözler görmez olur. O halde, sahip olduğum organı mükemmelleştirmek, sahip olmadığımı kendime kazandırmaktan daha hayırlı bir iş olur."
Sayfa 9Kitabı okudu
Körler Üzerine Mektup - Sağırlar ve Dilsizler Üzerine MektupDenis Diderot · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2012150 okunma