Herkesin derinlerde yüzleşemediği bir sır vardır.
Gürgen ÖZ
Erdem ve Aslı’nın boşanması ile başlıyor hikaye aslında. Olay örgüsü güzel işlenmiş ve heyecanla okuyacağınız, okurken polisiye ve psikoloji yanınızı ortaya koyacağınız bir eser.
Yaşamın gerçek kesitinde üzerine basıp geçtiğiniz, bellek altı yaptığınız her olayı yüzünüze çarpıyor aslında. Zaman, değer, aile yapısı ve yıllar sonra çıkan gerçeklerin acı da olsa fark edilişi ile tokat gibi yüzüne vuran bir rüzgarın esintisi.
Kitabın kahramanlarından Yakup, Adem ve Erdem çemberinde hızlı hareket eden bir seyir...
Bazen biri çıkar ve anka kuşu gibi küllerinizden yeniden doğarsınız.
Özü de sözü de güzel derler ya...
İşte öyle anlamlar içeren ve okuyan bir çok kişiye dersler veren bir yapıt.
Kendini tanıma, geçmişini sorgulama ve geçmişte aranan izler ile anlamları. Sınıf farkı denilen benim hiç aklıma yatmayan ötekileştirmenin mücadelesi ile insanlar üzerinde bıraktığı yaralar, intikam, ayakta kalmak için yalnızlıkla yapılan mücadele ve bir insanın yaşamının bir günde farklı yöne kaymasıyla başlayan maceranın size yaşadığınız an’ ın huzurunu hissettirmesi
Dahası derseniz, günlük rutin işlerimi düşünerek 10 saatte bitirdiğim kitabın anlamlı sayfalarında.
Herkesin kendine pay çıkaracağını düşündüğüm ve şiddetle tavsiye edeceğim bir kitap
Ötekileştirmeden, bir bakışla bir sözle anlatılanları anlayacak farkındalıklar dilerim.
Karşımdakinin gücü ancak ben onun güçlü olduğunu kabul edersem vardır. Bu gücü bir kabulle ona ancak ben verebilirim.