Sayfa Sayısına Göre Kötülük ve Theodise Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Kötülük ve Theodise sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kötülük ve Theodise kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Albert Camus, örneğin, Tanrı'yı reddedişini kötülüklerin varlığına ve insanlar tarafından bolca ve şiddetli bir biçimde tecrübe edilişine bağlamaktadır. Ona göre sormamız gereken soru şudur: Bu dünyada kötülük var mıdır? Eğer varsa, kötülük Tanrı fikriyle bağdaşmaz. Tanrısal bir düzende, Tanrı'nın yarattığı ve yönettiği bir dünyada kötülüğün olması akıl alacak gibi değildir. Sözgelimi ölüm, bir kötülüktür ve kötülük bize azap verir. Oysa "haklı olan asla öldürmeyendir. Bu, demek ki, Tanrı olamaz." Camus, kötülük problemini çok basit bir varoluşsal ikilemle ifade eder: "Ya biz özgür değiliz ve her şeye gücü yeten Tanrı kötülükten sorumludur. Ya da biz özgür ve sorumluyuz ama Tanrı her şeye gücü yeten değildir.
Camus'nün, kötülük, özgürlük ve kader sorununu ve cevabını bu kadar basite indirgemesi, onun ateizminin sağlam düşünsel dayanaklar ve teorik gerekçelerden ziyade varoluşsal kökenli "hayat sevgisi ve ölüm korkusuna dayanan ve dolayısıyla tam anlamıyla felsefi temellendirilmesi yapılmamış olan bir ateizm" olduğu kanaatini paylaşmaya götürüyor bizi.
"Eğer iki karşıttan birisi sonsuzsa, ötekinin varlığı tamamen yok edilir. Fakat Tanrı fikri sonsuz iyilik fikridir. O halde eğer Tanrı varsa, hiçbir kötülük olamaz. Fakat kötülük vardır. O halde, Tanrı yoktur."
Tanrı özgür yaratıklar yaratabilir fakat onların sadece doğru olanı yapmalarına neden olamaz veya karar veremez. Zira eğer öyle yaparsa o zaman her şeye rağmen onlar önemli ölçüde özgür değildirler doğru olanı özgürce yapamazlar.
Plantinga
Özgürlük için de olsa değer miydi bunca kötülüğe Tanrı nin izin vermesine ve bunca ıstırabı kulların çekmesine?
Özgürlük, kötülüğün adil bir bedeli olacak kadar büyük bir değer ve nimet mi?
Gıda üzerine yazılmış bilimsel araştırmalara göre, "aşırı tüketime izin verildiğinde bile, global düzeyde yiyecek tedarikinde doğrusu hiçbir sıkıntı yoktur." "O halde özellikle Afrika'daki zenci bebeklerin maruz kaldığı açlıklar ve büyük kıtlıklar neden?" diye sorulursa, cevap veya cevaplardan başta geleni, "Bu kıtlıkları kolonicilik yaratmıştır" şeklindedir. Kolonicilik ana nedeninin yanında, ondan bağımsız veya onun türevleri olan, yerel kötü yönetimler, sivil savaşlar, kimileri hayatta kalabilmek için gerekli olan miktarı bulamazken kimilerinin ölümüne aşırı tüketimlerine yol açan ve izin veren adil olmayan bir dağıtım ve paylaşım sistemi, tembelleştirici ve uyuşturucu bir zihniyetin toplumsal düzeyde egemenliği gibi pekçok neden, fazlasıyla yeterli olan fiziksel kaynakların, bazı insanlar için elde edilebilir olmamasına yol açmaktadır. Nitekim, "Dünya insanlarının kaba bir hesapla üçte ikisi, dünya gelirinin sadece yaklaşık yüzde sekizini kullanarak, az gelişmiş ülkelerde yaşarken; çok gelişmiş
uluslardaki toplam nüfusun yüzde 20'si, dünya gelirinin, - yarısı ABD'ye gitmek üzere -yaklaşık yüzde 60'ını paylaşmaktadır" Bu durumda sözü edilen türden kötülüğün nedeninin öne sürüldüğü gibi doğa değil insanların yanlış kararları ve uygulamaları olduğu anlaşılmaktadır.