Köy Enstitüleri Dosyası sözleri ve alıntılarını, Köy Enstitüleri Dosyası kitap alıntılarını, Köy Enstitüleri Dosyası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Eğer bir yerde kitaplar yakılıyorsa, orada eninde sonunda insanları da yakacaklar" sözünü kanıtlarcasına, köy enstitülerindeki kitapları sakıncalı diye yakanlar, 40 yıl sonra Madımak'ta insanları yakacaktı. Hatta köy enstitülerine "gayri milli" ve "fuhuş yuvası" diyen zihniyet, yıllar sonra andımızı kaldıracak, milletin adına Türk demekten imtina edecek ve yine bu milletin çocuklarını, tarikat yurtlarında istismarın kollarına atacaktı.
Araştıran ve sorgulayan bireyler yetiştirdiği için ağaların ve din tüccarlarının korkulu rüyası olan köy enstitüleri kapatilmasaydı, acaba ilkokul mezunu bir meczubu Mehdi zannedenlerin darbe yaptığı bir ülke olur muyduk?
Aslında bütün mesele ümmet kalmak isteyen bir grupla millet olmak isteyen bireyler arasında cereyan eden bir mücadeledir. Bütün mesele cehaletle hakikat arasındaki savaştır.
Köy enstitülerinin temelleri Atatürk döneminde atılmıştır ancak uygulaması ve yeşermesi İnönü döneminde olmuştur. Köy enstitüleri kesinlikle İnönü'nün eseridir diyebiliriz.
Ve Ayşeler okumamalı idi.
Ya tarladan fırsat bulan Ali?
Ağaların başına bela olacaktı.
Halbuki babası gibi köle olmalı idi.(!)
Ama artık oğullar babalarına, kızlar da analarına benzemeyecekti.
Çünkü yapılan ne çift şeritli yol ne de AVM.
Bir devrimdi Köy Enstitüleri.
Kız çocuğu okutulur mu dediler.
Kız çocuk, erkeklerle aynı okula gönderilir mi dediler.
Ve en nihayetinde fuhuş yuvası dediler.
Çünkü biliyorlardı ki her an okuldan alınabilecek Ayşe oradaydı.
Ve Ayşeler okumamalı idi (!)
Ya tarladan fırsat bulan Ali?
Ağaların başına bela olacaktı.
Halbuki babası gibi köle olmalı idi (!)
Ama artık oğullar babalarına, kızlar da analarına benzemeyecekti.
Çünkü yapılan ne çift şeritli yoldu ne de AVM.
Bir devrimdi Köy Enstitüleri.
Ali'ler, Ayşe'ler, Mehmet'ler, Fatma'lar...
Hepsi Atatürk'ün parçaları idi.
"Eğer bir yerde kitaplar yakılıyorsa, orada eninde sonunda insanları da yakacaklardır" sözünü kanıtlarcasına, köy enstitülerindeki kitapları sakıncalı diye yakanlar, 40 yıl sonra Madımak'ta insanları yakacaktı.
"Köyü kalkındırmaya değil, kendi unsurlarıyla içinden canlandırmaya çalışmak ve bilinçlendirmek" olarak gördüğü bu sürecin amacını şu sözleriyle açıklıyordu: "Büyük ölçüde güçlü vatandaş, yani sosyal bilinçte insan ve memleketin siyasal, ekonomik ve kültürel hayatının gelişmesine katılacak, yani doğanın bütün güçlerine tutsak değil, egemen olabilecek bir güçte iş adamı yetiştirmek olmalıdır. Bizi bu amaca götürecek, okulda kitap öğretimi değil, iş eğitimi olacaktır ."
Hakkı Tonguç
Sene 1891. İzmir Buca'nın Kızılçullu bölgesinde bir okul kuruluyor. Amerikan Koleji. Misyonerlik faaliyetleri ile bilinen bu okuldan ilerleyen yıllarda da bir mezun verilecek. Kim midir?
Adnan Menderes !
Fakat Cumhuriyet ilan ediliyor. Atatürk bu... Durmuyor.
Kolej binası satın alınıyor, kapatılıyor. Ve sanki emperyalizme nispet yaparmışçasına bu bina köy enstitüsü oluyor. İşte karşınızda Kızılçullu Köy Enstitüsü... Atatürk devrimlerinin etkisini Ege bölgesine bir ışık gibi yayıyor. Ta ki Menderes gelene kadar...
Daha sonra köy enstitülerini kapatacak olan Menderes, zaman kaybetmeden vefalı(!) bir mezun olduğunu kanıtlıyor. Binayı NATO'ya yani Amerikalılara geri veriyor. Öğrenciler dört bir tarafa dağıtılıyor. Bu da yetmiyor... Kızılçullu isminin komunizmi çağrıştırdığı gerekçesiyle ve Amerikalı abileri rahatsız olmasın diye bölgenin adını Şirinyer olarak değiştiriyor. ''