Kıyısız yeşilin koynunda
Bir mevsimi sevdim
Saçları buzuldan
Dokunsam
Yıldızlar düşecek
Şiire dönecek dünya.
Sözü kiraz sevdası
Ürkek gece
Ay cilveli usuldan
Omzuna aglayan bulut
Anam gibi doğurgan
Türküsünü tutturur
İpinden sıyrılan kavga.
Her dem bir bayrakta düşüyorum
Doğu'da kefensiz
Yazgısı mülteci
Yaramızdan da eski
Coğrafya.
Git artık
gideceğin yere
düş satıcısı da yok
Bak
bileniyor savaș baltaları
su yanacak
belki yanıbaşında
köpürecek dalgalar
Martı maviliği
ve kılıç balıkların kalsın
bekliyor liman
bekliyor deniz.
Sözden önce acıyı bileyen
yaşından büyük cezalar çeker
yarını ç'alınan çocuklar
Sökülse apoletlerden umutlar
yağmurla yakın tutulmayan sözleri
Dağlarında kenger kokusu
eteğimde ırmaklar getirdim
sevinsin diye avucunuzdaki gökyüzü.
Hadi gel
zehrini içirelim zamana
elleri panzehir kadınım
yüreğimi doku
gülüşün kalsın yüzümde
Bir bilsen
gölgeler de usandı
umarsızlığına sokağın
her insan bir yaşam
her yașamda isyan
Kabuksuz bir yarayım
kentin yanağında
beni dinle-
sen
hasretini sev.