Küçük Köpekli Adam
Georges SimenonKüçük Köpekli Adam Gönderileri
Küçük Köpekli Adam kitaplarını, Küçük Köpekli Adam sözleri ve alıntılarını, Küçük Köpekli Adam yazarlarını, Küçük Köpekli Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim bakış açım öyle sık değişti ki, sonunda kuşkucu ve güvensiz biri oldum.
Hastalıktan oldum olası nefret etmişimdir, bizi ölüme yaklaştırdığından değil, bizi küçülttüğünden, bizi başkalarının insafına bıraktığından, onlara bağımlı kıldığından.
Bizden geriye kalan imgelerin yalnızca bizi tanımış olanların hafızasında uçuşan, biçimi bozulmuş, çoğu zaman karikatürümsü imgeler olduğunu keşfettim.
Çocukluk
Bunun en önemli dönem olduğu ve yaşantımızın kalan kısmının ona bağlı olduğunu hep söylemezler mi?
-Küçükken en çok ne olmak isterdiniz?
-Öğretmen olmak.
-Sizce bu tuhaf değil mi? Öğretmen sınıfta bulunur ama sınıfın bir parçası değildir. Demek istiyorum ki takımdan değildir, gruba ait değildir.
Herkes kendini başkalarından farklı hissetmez mi ve anlaşılmadığından dolayı acı çekmez mi?
Hepimiz hırsızız. Hepimiz hayatlar veya hayat parçaları çalıyoruz, kendi hayatımızı onlarla beslemek için.
Yaşayan herhangi bir şeyi, bir karıncayı, bir arıyı, bir çiçeği seyrederek, sıkılmadan bir saat geçirebilirdim.
Ne üzgündüm, ne hüzünlü. Şeyleri, bir fotoğraf makinesinin kayıtsız objektifi gibi, oldukları gibi görüyor, kendime de ne merhamet ne müsamaha göstermeden bakıyordum.
Kesin olduğumu sandığım kararlar artık gözüme o kadar kesin görünmüyor.
Hepimiz hırsızız. Hepimiz hayatlar veya hayat parçaları çalıyoruz, kendi hayatımızı onlarla beslemek için.
Hastalıktan oldum olası nefret etmişimdir, bizi ölüme yaklaştırdığından değil, bizi küçülttüğünden, bizi başkalarının insafına bıraktığından, onlara bağımlı kıldığından.
Hayatlarımızın, onunkiyle benimkinin belli bir anda yaşanmış tam bir yıkım ve, bunun sonucunda, bir yalnız kalma isteği dışında hiçbir ortak yönü yok.
Tekdüze anlatımı, ifadesiz yüzü, evlilik hayatının yavanlığını vurgulamak ister gibiydi. Ne aşk, ne sevgi kelimesini telaffuz etmişti. Evde bir erkek fotoğrafı yoktu. Ne kendi fotoğrafı, ne ailesininki, ne de plajda ya da dağda arkadaşlarla çekilmiş fotoğraflar vardı.
Cimriydi, bunu hemen anlamıştım, fakat parayı sevdiğinden değil; parasızlık çekmiş, cebinde bir frank olmamanın ve karnını doyuramamanın ne demek olduğunu bilen, gerçek sefaleti tanımış ve yine sefalete düşme korkusunu akıllarından çıkarmayan kişilerin olduğu gibi cimriydi.