Zevk almak her zaman yararlıdır. Bir sineğin üzerinde egemenlik kurmanın bile vahşice ,sınırsızca, kendine özgü,haz veren bir yanı vardır. Zorbalık, insanın doğasında bulunur. İnsan acı çektirmekten hoşlanır.
Tinsel güzeliği ve özgün kişiliği tanıyabilmek için bağımsız ve özgür ya da en azından deneyimli olmak gerekir. Bizim kadınlarımız ve kızlarımız ise,bu ölçüde bir bağımsızlığa, özgürlüğe ve deneyime sahip değiller.
İnsanların biribirinden çekinmeden, açıkca ve doğrudan hareket etmesinden daha güzel ne olabilir? Kendi kendini kandırmanın ne anlamı var! Uğraşların en yararsızı, en kofu!
Gerçek şu ki:Ben kendimi kaybettim! Kendimi kıyaslayabileceğim bir şey olmadığı gibi, özüme ahlâk dersi vermem de anlamsız!Böyle durumlarda ahlaktan söz etmek kadar yersiz bir şey olamaz! Ey kendinden hoşnut insanlar! Şu gevezeler,bilgece öğütlerini böbürlenerek başkalarına öğretmeye ne de meraklılar! Bugünkü durumumu bütün iğrençliği ile ne kadar iyi kavradığımı bilselerdi, olasılıkla bana öğüt vermeye dilleri varmazdı.Bana bilmediğim, yeni,ne söyleyebilirler? Hem söyleseler de ne çıkar ?
Bazen çıldırdığımı düşünüyorum ve aklımdan şunları geçiriyorum:"Yoksa o zamanlar çıldırıp, bütün bu süre içerisinde akıl hastanesinde mi kaldım? Belki bugün de aynı hastanedeyim;Öyle ki,bütün olayları yalnızca kafamda kurup yaşıyorum;ya da hâlâ düş görüyorum..."
Çıkar ve kazanca gelince, insanlar yalnızca ruletin başında değil,her yerde birilerinin elinden bir şeyleri kapıyorlar ya da onun bunun sırtından kazanç sağlıyorlar. Üstelik bütün yaşamları da bundan ibaret.
Biliyor musunuz, bir gün sizi öldüreceğim? Sizi sevmekten vazgeçtiğim ya da kıskandığım için değil, öylesine öldüreceğim. Çünkü ara sıra içimden sizi yemek geliyor. Gülüyorsunuz...
Zaman zaman aklıma hep aynı düşünce takılıyor: Acaba o zamanlar aklımı mı kaçırmıştım? Bütün o zamanı bir tımarhanede falan mı geçirmiştim? Belki de hâlâ oradayım…